MELDA İLE / BÜRYAN KEBABI / ZEYREK / SULTANAHMET

>> 5 Eylül 2013 Perşembe





MELDA'm  GELMİŞ HOŞGELMİŞ :))

Kocaman bir yılı ,teknoloji sayesinde sanal da olsa geride bırakıp, gerçeğe kavuşup sarılıyoruz Melda ile... 
Avusturalya nere... Türkiye nere !!!!


Bu sefer nice geçmiş yıllara göre, dereden tepeden değil de,  daha çok hayatlarımıza dair dertleşiyoruz sabah kahvelerimiz eşliğinde....saatler o sohbetin eşliğinde, taaa Haliç'e, oradan Galata'ya, oradan da doğup büyüdüğümüz Boğaziçi'ne kadar akıyor usul usul...


Gelmeden önce tüm gezi rotalarımızı, Melda'nın beğenileri üzerine ayarlıyorum.. Güzergahları ustalıkla birleştirip, zamandan kazanıyorduk böylelikle..
Zeyrekhane'yi çok beğeniyor... Camiisini, atmosferini, hele manzarasını o kadar seviyor ki, püfür püfür esen o ağustos sıcağında, hiç terlemeden ,saatler boyu orada kalıyoruz....



Sonra kadınlar pazarının içinden geçip, öğlen yemeğini burada, çok eski ve çok ünlü olan Büryan Kebapçısında yemek için mola veriyoruz...


Önce dev bakır fincanlarda buz gibi ayranlar geliyor, serin serin içiyoruz,


Gülümseyerek Melda'ya diyorum ki '' vallahi traş köpüğünü aratmıyor bu ayran' diyor gülüşüyoruz...
Melda o anları kayıt altına alıyor hemen :)))


Hava çok sıcak , evet bu havada yemek tercihimiz biraz ağır kaçacak ,bu sebepten,'' her şeyi bölüşelim ben hayatta yiyemem koyun - kuzu eti ,hem bitiremem de  '' diyorum..
Kesinlikle onaylıyor ve gelen her şey kardeş payı yapılıyor memnun da kalınıyor.
Sertçene tırnak pidesi üzerinde, tandırda nar gibi pişen kuzu etleri servis ediliyor, yağlı parçalarda çok, ama ayıklıyoruz !!! Güzel mi derseniz, evet güzel...


İşte en özlediğim tek şey burada !! Siirt Perde Pilavı ''' N-E-F-İ-SSSSSSSSS :))
Burada seviyorum bunu. Dış hamuru börek kadar enfes, kıtır kıtır tam sevdiğim gibi, içi de gayet başarılı... ben bol mantar ve etli tercih ediyorum ! bu ise mantarsız ve tavuklu !!
Melda da mutlu çok beğenerek yiyor :)

Yemekler yendi, bunları öğütmek kolay değil, biraz yürüyürek üzerine de çay içerek mola vermek istiyoruz...


Bakırcılar çarşısına iniyoruz, her şey öyle otantik ve hoş ki, Melda'ya Bakır kahve fincan takımı alıyoruz... Ben de Kütahya porselenin ,çay servisini alıp  hediye ediyorum.. Çok beğeniyor..

Yeni Camii önüne geliyoruz yürüye yürüye.. Çocukluğumuzu yad edip güvercinlere yem atıyoruz, camiiyi gezinip, Sultanahmet'e Yeşil Eve çay molası için gidiyoruz...


Bayılırım buraya.. yaz kış buradan çıkmadığımı herkes bilir.. Melda ilk kez geliyormuş, nasıl esintili,  nasıl asırlık ağaçların gölgesinde seriniz anlatılır gibi değil...
Çaylar birer ikişer ferahlık katıyor bünyelerimize... 
**********
***********
Ama çay servisi yıllaaar sonra değişmiş :( minnacık bardakta 4.5 lira olmuş !!!!!!! Haberiniz olsun
:((((((
Oysa çok uzun yıllar porselen demliklerde ve fincanlarda sevis edilir çok uygun miktar alınırdı.
Hemen yönetime şikayetleri bildirdik (duyarsız kalmayalım !! gittiğinizde tavrınızı koyunuz lütfen ) 


Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi, tatlı yiyelim tatlı söyleyelim diyor, o güzel terasa tekrar çıkıyoruz....
Mest oluyor Melda !!!!!

Dondurma söylüyoruz... O çok kötü, buz dolu, anında sulanan dondurma kuplarını öylece bırakıp hüsranla şikayetlerimizi bildiriyoruz :(((((
daha önceleri de gelmiş,donduırma eşliğindeki berbat bir irmik tatlısını geri yollamıştım !! 
hele akıl almaz astronomik fiyatları insanın asabını iyice bozuyordu.... yine şikayet etmiş -geri yollayıp ödeme de yapmamıştım...

Bunlar bizim suçumuz değildi, keyfimizi de bozamazdı, gerekeni yapmış şikayetleri 3 kez bildirmiştik... artık bişey yemem burada !!!

dönüşte mis gibi mısırlar burnumuza kokunca , yeni vapurun teras katında , güzelim Yarımada eşliğinde seyredile seyredile yenmiş, sohbete devam edilmiş, bir başka zamanda da Galata da keyfe eşlik etmişti ....

Melda şu anda Avusturalya'da evinde ve işe dönüş hazırlığı yapıyor..
Bense şimdiden seneye ! gideceğimiz güzergahların bir kısmını taslaklara alıyorum....
Sevgili Okul arkadaşımı da  özlemle öpüyorum.

Ne diyelim, ALLAH KAVUŞTURSUN tez zamanda..

HEPİNİZE SEVGİLER.....




Read more...

KADINLAR PAZARI- FATİH / ZEYREK

>> 4 Eylül 2013 Çarşamba


Ahh ! İnsan neler hayal ediyor neler !!
Fatih-Zeyrek'i  bilirim bilmesine de, ne yalan kadınlar pazarını duyduğumdan beri hiç  bunları ! hayal edememiştim :)))


Güler misin ağlar mısın ???????


Ağzım her bir adım atışımda açıldı da açıldı  :))))


Gördüklerime nasıl bakakaldıysam, esnaf bıyık altı gülümsedi durdu ardımdan ...... :)))


Efendim burası yani Kadınlar Pazarı Siirt'li vatandaşlarımızın semtin tamamını sahiplenerek, 


memleketlerindeki tüm belli başlı ürünleri burada pazarlamasıyla oluşmuş ticari bir alan.


envayi çeşit yöre peynirlerinden tutunda,


coğrafyaya ait ne kadar biber çeişidi baharat varsa her şey bir arada.


kışlık kuru dolmalıklar, tarhanalar, peksimetler dizi dizi...


Antep'in acılı salçaları ,her dükkanda alıcılarını bekliyor...


ee Siirt olurda fıstık olmaz mı ??? 
aklınıza hangi çeşit gelirse seçip beğenip alın alabildiğiniz kadar...

Haa ben bişey aldım mı ?
Yok efendim yok... Etrafdan yayılan o taze kesim hayvan etlerinin kokusu :(
peynirlerin, bıttım sabun kokuları arasına karışmış hali !
adım başı sepet sepet sarkan işkembe ! kelle, paçalardan kendimi nasıl  ordan attıysam uzun zaman kendime gelemedim di...

Oysa hayalim o güzelim Siirt perde pilavını yemek, büryan kebabını tatmaktı....
Ben O Hayal aklımda, epey bir kendime gelene dek aradan 3 haftadan geçti...
Ramazan bitti, bayram geçti, benim O çok sevdiceğim çocukluk arkadaşım Yurda giriş yaptı..
''Sana bir süprizim var, bak yarın senle dopdolu bir gün geçireceğiz ki, sende  Bu günü unutursan ne olayım ! dedim ''  :))))

Ama harika bir gün geçirdik......
Bir sonraki postta sizlerleyiz..

SEVGİLER OLSUN YURDUM İNSANLARINA !



Read more...

ZEYREKHANE

>> 24 Ağustos 2013 Cumartesi

 

Canım sıkıldığında,
Bir vapura binerim, temizlenir yüreğim
Ben olurum yeniden !..
Bu şehirden uzaklara gitmek istediğimde
Bir vapura binerim ...

Sevda olurum ... vefa olurum ... martı olurum ben
İstanbul , İstanbul olur yeniden !..

 
 
























 Teraslar, Balkonlar,Seyir tepeleri doğduğum günden beri bana hiç yabancı olmadılar !
3 katlı evimizin her katı ,boğazı en ince ayrıntısına görür, bahçesinde Boğaziçi köprüsü yapıldığından beri tüm ışıklar inci gerdanından içeri süzülüverirdi...
Bizim sokağımız ve mahallemiz de,tüm komşu evlerinin tamamı ya köşk, ya konaktı...
Her birinden  güzel İstanbul'un ,tüm albenisini ,görmem mümkün olurdu.
...Bunun için sadece camlarımıZdan, ya da balkonlardan dışarı bakmak yeterde artardı bile...
Ben Boğaziçiliyim, yüksek tepeler, boğaza hakimiyet benim iliklerime nakşetmiş, ben seyir terasları olmadan, martıların kanatlarına tutunmadan ,oralardan İstanbul'umu görmeden edemem ki...
 
HAYRAN OLACACAKSINIZ ŞİMDİDEN SİZE SÖZ !
 
İşte yine muhteşem bir İstanbul Terasını sizlere tanıştırıyorum..bURASI ZEYREKHANE !
kOÇ AİLESİNE  Burayı bizlere ve tüm İstanbul'a kazandırdığı için BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜRLERİMİZLE  MİNNETTARIZ !!!!

Gelmek görmek isterseniz ki, mutlaka bunu yapın derim, Eminönü'nden Unkapanı'na gelin, indiğiniz yerden yukarı doğru yürüyüp ikiye ayrılan yokuşun solundan yukarı çıkın ve ilk sağa döndüğünüzde sizi Zeyrek camii ,karşısında ise muhteşem Zeyrekhane size tüm kollarını açmış bekliyor olacak..

Çalan müzik ruhunuza huzur yüklerken, esen hava tüm yorgunluğunuzu unutturacak..
Önünüzde muhteşem Süleymaniye, solunuzda ise Galata ve tüm Boğaziçi gözlerinize amade olacaktır..

Şahane bir kahve servisi, kahvaltı, ya da çay servisi sizin seçeneğiniz olacaktır..
HAYDİ HAKKINI VERELİM :)))

İYİ SEYİRLER DİLERİM...

Hemen sonra Zeyrek Kadınlar pazarı ve lezzet durakları ve tatlı anılarla sizlerle olacağız !!

Read more...

ZEYREK CAMİİ - Pantokrator Manastırı Kilisesi

>> 23 Ağustos 2013 Cuma






 
Güzelliğine vurulmamak ne mümkün ? !!
 
hele bundan sonrasını beraber yaşayalım ?????
 
Yarın çok mutlu zamanlarda buluşmak üzere dostlar ....




Fatih İlçesi Zeyrek Semtinde Atatürk Bulvarı İbadethane Sokağı’nda ve Haliç’e hâkim bir yamaç üzerinde inşa edilen Zeyrek Camii, kiliseden camiye çevrilen mabetlerimizdendir. 
Orta Bizans Dönemi’nin sonlarında yapıldığı bilinen Pantokrator Manastırı kiliselerinden olan yapının yapımına; II. İoannes Komnenos’un ilk eşi Macar Kralı Laszlo’nun kızı Eirene tarafından başlanmıştır. Latin işgalinde zarar görmüş ve kiliseye Katolik rahipler tarafından el konulmuştur. Pantokrator Manastırı İstanbul’un fethinden sonra Fatih Külliyesi Medreseleri yapılana kadar medrese olarak kullanılmış, cami zeyrek ismini; medresenin müderrisi olan Molla Zeyrek Mehmed Efendi’den almıştır. Zeyrek Camii, 18 yy.da büyük bir onarımdan geçirilmiş ve bu onarım esnasında dönemin mimari anlayışıyla paralel olarak, barok kesitler öne plana çıkmıştır. 1950’li yıllara doğru yine harap duruma düşen yapı, 1966 yılında Vakıflar idaresi tarafından restore edilmiş, bu restorasyon sırasında çürüyen ahşap döşeme kaldırılınca, süslemeli zemin işlemeleri meydana çıkmıştır. Ayrıca, Kariye Camisi’nin minberi de buraya taşınarak namaz mekânı meydana getirilmiştir. Pantokrator Manastırı’ndan görünür bir iz ve kalıntı yoktur. Ama caminin çevresinde daha önceleri manastırın altında olduğu anlaşılan değişik ölçülerde sarnıçlar mevcuttur.
Bizans zamanında Manastırın Kilisesi olan bugünkü Zeyrek Camii; üç yapıdan müteşekkil kompleksin, ilk bölümünün güneyindeki yapı olduğu tahmin edilmektedir. Tek şerefeli tek minaresi olan Zeyrek Camii, tuğla ile örülmüş ve toplam beş kubbe ile tavan örtü sistemi meydana getirilmiştir.
Günümüzde pekiyi durumda olmayan yüzyılların tanığı yapı, ziyaretçilerini tarihsel bir zaman yolculuğuna çıkarmaya devam etmektedir.

Read more...

DÜNYA KÜLTÜR MİRASI - ZEYREK

>> 18 Ağustos 2013 Pazar




Eski İmaret Camii (Pantepoptes Kilisesi)


Eski İmaret Camii (Pantepoptes Kilisesi)

 Bozdoğan kemerleri



Bu sokaklarda dolaşmak- çok ama çok eski bir semti tanımak- mahalle kültürünü görmek,

eski İstanbul - eski Osmanlı mimarisini buralarda yakinen gözlemleyip -görsellemek büyük ayrıcalık !


Yokuş yukarı adımladıkça Çırçır mahallesine  geliyorum...
Eczane ,fırın, terzi ,bakkal- çeşme herşey var bu mahallede..
tıpkı kendi çocukluğumun Boğaziçi kokan sokaklarındayım şimdi....
..................................



Çırçır Spor  Kulübü

Semte adını veren mahallenin spor kulübü bile o denli ünlü ki ! :)))


Eski ,sadık ,kadim dostlar gibi kolkola girmiş, sırt sırta yaslanmış bu güzelim konaklar,,,


Ya şu gözümün bile bakmaya doyamadığı tarihi eserlere bu hainliği yapan ellere ne demeli şimdi ? :(  Semt sakinleri ciddi bir eğitime muhtaç görünüyor !



Arada muhteşem sabrı ve dayanma gücüyle dimdik kalan eski evler görüyorum,
ne kıymetli benim için...
Aslında ben buraya eklemiyorum ama bir o kadar da virane, ve çok ama çokça sefil :/ hayatlarda var sokak aralarında........  :/
.................................



Ya da kurtarılan evler de bir o kadar mutlu etti beni. Kimbilir, içindeki hayatlar da mutludur belki....


Semtin tamamı Sit ! Dünya Mirası kapsamında...Koruma altında yani,,



Bu güzel evler de , kuaförde sırasını bekleyen hanımlar gibiler adeta! :))
Yenilenince, eminim hayat katacaklardır sokaklarına..






ZEYREK

Osmanlı kent dokusunu günümüze taşıyan, en önemli mahallelerden olan ve UNESCO tarafından tüm insanlığa ait değerli anılar taşıdığı için "Dünya Kültür Mirası" olarak belirlenen Zeyrek, ahşap cumbalı ve söveli evleriyle biliniyor. 
Zeyrek semti 19. yüzyılın ilk yarısında yapılan ahşap sıra evleriyle, "serçeden başka kuş, Zeyrek'ten başka yokuş bilmez" deyişini yaratan kıvrımlı dar sokakları, dik yokuşları, hatta merdivenli iniş-çıkışları ile ünlüdür.
Bitişik nizam mimari ile kıvrımlı sokaklardan oluşan Zeyrek, Süleymaniye ile birlikte Osmanlı kent dokusunu günümüze taşıdığı için tarihsel olduğu kadar mimari açıdan da önem taşıyor.
 ---------------------------------------------------
Ve benim çok ilgimi çeken, hele ki son yıllardaki biraz daha yenilenen -  temizlenen çehresiyle adını ünvanını yüksek sesle söylenir hale getiren bir semttir Zeyrek..
Üzüntüm kimsenin buralara adım atmaması, bana bir bakışları vardı ki semt halkının, sanırsınız Marstan gelmiş bir başka canlı gibi hissettim kendimi !
Eminim buraları bileniniz pek azdır.
Bende şehrimin bu en özel ve farklı bölgesine hareket getirmek için kolları sıvıyorum...

Unkapanı'nı bilmeyen yoktur, solda hemen İMÇ, ya da SSK kurumu ,bir de Unkapanı Köprüsü gelir. Oysa sağını bir bilseniz, neler var neler ..ahh bilseniz !
 Gelin Eminönü'ne, binin bir otobüse, sadece bir durak sonra Unkapanı'nda inin..
Biraz yukarı doğru yürüyünce solunuzdaki yokuşu takip edip çıkınız...Yokuşun sağı Zeyrekhane, solu ise Zeyrek  semti ,At Pazarı , Kebapçılar ve Şaşırtıcı Kadınlar pazarıdır...
Şaşırtıcı çünkü, Nedenlerini tek tek göreceğiz !!!!
:))))

Burada Hepsini Görebilirsiniz

Zeyrek, Pantokrator SarnıcıAt Pazarı Meydanı
Mehmet Emin Tokadi TürbesiFatih Külliyesi
Eski İmaret Camii (Pantepoptes Kilisesi)Kumrulu Mescit
Zeyrek Kilise Camii (Pantokrator Kilisesi)*Nişancı Mehmet Paşa Camii
Zeyrekhane Üçbaş Camii
Kadınlar PazarıÇukurbostan (Aspar Sarnıcı)
Gazanfer Ağa MedresesiYavuz Sultan Selim Camii ve Türbesi
Bozdoğan Su Kemeri (Valens Su Kemeri)Ali Naki Sarnıcı
Fatih İtfaiyesi Darüşşafaka Lisesi
Fatih Belediyesi
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bunun devamı emin olun çok hoş görsellerle bezeli ve sanırım oldukça keyifli !!
 Benim için öyle en azından,,
ZEYREK CAMİİlLERİNDE BEKLİYORUM SİZİ.

Read more...

MASALA SESLENENLER....

Yükleniyor...

ESKİ MASALLAR (arşiv)

  © Free Blogger Templates Autumn Leaves by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP