2 GÜNLÜK BODRUM ARMAĞANI..
Bir tabak dutla başlayan serüvenimizin, 29. Katındayız
Yol arkadaşım, masal kahramanımla daha çok tırmanacak yıllar var
HAYDİ KADER devam...
NİCELERİNE......
Doğuyorlar bir heyecan !!
Büyüyorlar ayrı heyecan..
Bir anne için en önemli şey evladıdır şüphesiz.
Hangi yaşta olurlarsa olsunlar, Onlar HEP ÇOCUK BİZ ANNELER İÇİN...
21 Haziran, Benim 2 numaralı karadutum, gözümün kara elması Oğlumun 24.doğum günüydü.
24 yıldır varlığının değeri ile benim yaşam tahtımın en değerli köşesinde ikamet ediyor...
ALLAH HEPSİNİN BAHTINI AÇIK, ŞANSINI, SAĞLIĞINI, HUZURUNU EKSİK ETMESİN. SEVENLERİ ÇOK OLSUN...
NİCE YILLARA OĞLUMCUM...
Çok sevgili Blogger arkadaşlarım birer birer mailler yolluyor, tek tek okurken satırları, derin üzüntülere bırakıveriyorum kendimi :(
Blogger arkadaşımız sevgili Blogger kardeşimi z Warkhavk Cenk'imizin annesi ASLI ÇELEBİ HN. 58 yaşında ! çok genç, çok zamansız anlarda malum hastalık sebebiyle ! Cenk'imizin ellerini bırakıp ayrılıyor aramızdan...
:((((((
Rahmetler , nurlar yağsın üzerlerine.......
TÜM AİLESİNE VE SEVDİKLERİNE BAŞSAĞLIĞI DİLEKLERİMLE..
BAŞIN SAĞOLSUN SABIRLAR DİLİYORUM ÇOK SEVGİLİ CENK.
Sabah erkenden güne hazırlıklarla başlıyorum, önce pastamın son düzenlemelerini yapıyor, kutusuyla dolaba kaldırıyorum, elbise askımı , makyaj çantamı alıp doğru kuaförüme randevuma gidiyorum, her zamanki saç modelim, ojem ve makyaj tonlarıyla değişikliğe gerek duymuyorum !
Çok heyecanlıyım, sanki Ajda'yım da stadda konsere çıkacağım !!! :))) Bu coşku karmaşasıyla kuaförde işler bitiyor, kuaförüm ve ekibi kutlamalarla beni uğurluyor, eve geliyorum tekrar, yardımcımın arabaya indirdiği pastayı yerleştirip doğruca Okul arkadaşlarımla buluşacağım Rumelihisarı'na çok sevdiğim O mekana doğru yola koyuluyorum.. vAKİT DEĞERLİ, KIZLAR İŞTEN 2 SAAT İZİN ALDILAR BENİM İÇİN !! Patronlarına minnettarım elbette :=)
Derken büyük an geliyor, sadece 3 çok değerli arkadaşımız katılamıyor :( ama , an be an mesajlaşıyoruz, telefondan canlı yayınlar yapıyoruz :=) yaşasın teknoloji, O sırada en son arkadaşım da geliyor Ohh şükür diyorum, geliyor ama elindeki devasa paketten öyle bir güzellik çıkartıp önüme koyuyor ki nutkum tutuluyor, yaşım kadar ortancalarla bezeli gül bahçeleri kaplıyor masayı, ardından alkış kıyamet, çığlık tüm boğazı kaplayıveriyor !!!!! Aynı anda tam 33 yıldır hiç görmediğim Fulya arkadaşımız da (okuldan) önümde belirmesin mi ???? Donakalıyorum ve yine 15 yıldır görmediğim canım Çiğdem (oda sınıftan) beyaz elbisesiyle kuğular gibi süzülmesin mi ? Vallahi kalbim kaldırmıyacak artık bu artçı depremleri !! =)))) BU KADAR GÜZEL DOĞULUR MU ? HEY HAT ?? :=))
Bende naçizane ellerimle yaptığım, karadutlu- frambuazlı -çikolatalı süpriz pastamı çıkartıp herkesi şok ediyorum :) Kızlar bayılıyor çünkü.. Yanına da mis gibi cupcakeler !!! Çiçekleride ben yapıyorum tabii ! Dikkatinizi çekerim pastacı blogger arkadaşlarım :P:P:P:P :=))
Dilekler tutuluyor, pastalar kesiliyor, sevgi yumağı oluyoruz benim ayrılmaz dostlarımla, gözlerimiz dolu dolu, nerden nerelere gelmişiz !!! Ortaokul yılları nere, 34 yıl sonra nereee....!!!!
Şaşkınlık, mutluluk, yeni yaşım, en sevdiğim haziran ayı, aşık olduğum ortancalar, güller, en sevdiklerim, gönül dostlarım çocukluk arkadaşlarım, gözümün bebeği İstanbul'um, İnci tanem boğaziçim, güneş, sağlık, sıhhat, huzur, keyif herşeye yerli yeterince sahibim , EY GÜZEL ALLAHIM, BİNLERCE ŞÜKÜR !!!!
p>
Burada şu resimde gördüğünüz herkes ve gelemeyen herkez boğaziçinin kızlarıdır arkadaşlar.. doğma büyüme, en hakikisinden hemde !!! Kalpleride en hakikatlisinden som altınla kaplıdır, onların değerine değer katan yegane özellikde budur zaten. Hayatımızın en değerli 2 saati bunlar, keşke hiç bitmese dediğimiz, ama elbette burda bitmeyecek, yaşadığımız sürece daha çokk sevgilerin yaşanacağı anlara sahip olacağımız günlerimiz olacak,adımız gibi bildiğimiz,.Sevgili KADİM DOSTLARIM : Güzin'im, Gülnur'um, Zeliş'im, Çiğdem'im, Fulya'm, Canan'ım Varlığınız, yaşattıklarınız, özveriniz ve kardeşliğiniz için çok teşekkür ederim. En güzel doğum günümdü.. AMA EN GÜZEL !!!! Nicelerine hepberaber inşallah.
YA SEN :
Güzelim Haziran ayı, güzelim 7 haziran , Ya sen Valide Sultan'ım ve en sevdiğim adam ( rahmetli babam :) sana,size , hepinize gökten çiçekler yağdırıyorum.
Sabahın ilk ışıklarında doğarken, o saatte varolan gökteki aydan adımı alırken, son bağımı kesip ! beni hayata sunarken, ben ben olarak tam ortanızda kalıyorum !
Yürüyorum, konuşuyorum, koşuyorum, büyüyorum, halende büyümeye devam ediyorum ! Gözüm hep takvimde ! kendime göz ucuyla arada bakıyorum da ,ya yeni yılı bekliyorum, ya haziranı ! Piyango hep hayattan yana çıkıyor, işte diyorum asıl talih kuşu bana kondu ! :)
Hiç nankörlük etmiyorum O'na, getirdiklerine minnettar kalıp, götürdüklerine hiç isyan etmeden, susma hakkımı kullanıyorum..vardır bir bildiği deyip zamanın sunduğu sabra sarılıyorum.
HAYATIN işine hiç karışmıyorum, istiyorum ki oda bana saygı duysun ! işime karışmasın !
Ben onsuz nasıl eksik kalıyorsam, biliyorum ki ,
HAYAT BENSİZ ÇOK ÜZÜLÜR :-)))))
İYİKİ DOĞDUN nUnU
EY HAYAT SENİ NE ÇOK SEVDİM, BENİ SEVDİĞİNDEN ÇOK DAHA FAZLA !!!
Lale konseptli masamız
lale formu verdiğim sarı biberli mevsim salatası
vişneli tiramisu
lale kalıplı zencefilli kurabiye ve muzlu taröletler / altta ise su böreği ve yoğurtlu patates salatası
Bir kadın düşünün, hiç aksesuarsız, takısız olabilir mi dersiniz ? Olmaz elbette, Anadolu kadınımız bile hiç birşeyi olmasa , başındaki, o şahaser oyalı yazmaları, allı dallı basmalarıyla gözlere yeter !
Benim de takı merakım bilenlerin malumudur efendim, heleki tuğra , lale ve inci konseptli gümüşse mevzuu bahis, dünya durur. Nerde görsem al beni demişse şayet , iç sesim çoktan al onu diye seslenmiştir .
Abartısız ! bir mağaza bile açabilirim elimdekilerle, hani, o derece.
Sadede gelirsek, sevgili blogger arkadaşımız Gönül ( eyvah yemek yandı, ocak battı)taze gümüş takı ticaretine atıldı :) İlk müşterileri olarak siparişleri vermeye başladık bile ,ama hepsini bir arada görelim diye, bir gün evde olduğum güne denk getirip tezgahı bizde açtık..Aman tavsiye ederim irtibata geçin kendisiyle efendim !
Malum güzelim mayıs ayının ilk haftasındayız, Lale zamanındayız yani.. Ee.. madem Gönül geliyor, Madem lale devrinden kalmayız, o halde masamın konsepti kendinden hazırdı.
Emin olun çok doğaçlama oldu herşey..
Sevgili Gönül kadar bende çok mutlu oldum hazırlarken..
Yıllaaar önce bir mağazadan aldığım lale desenli masa örtümü çıkarıp, seriverdim efil efil masaya , üzerine lale formundaki şamdanları koyup mumları hazır ettim , tabakları dizdim, tabiiki de lale desnenliydiler :) peçeteler ve tepside lale desenli bu arada :)
Vazoyada 3 adet lale yerleştirip Sevgili Gönül'ü beklemeye başladım.. Nihayet Zil çaldı , sıcacık karşılaşmalar, sohbetler eşliğinde masala , Keyif ve enerjiyle başladık, sohbetimize kahveler eşliğinde ,lale şeklindeki çikolatalar, Yunanistan'dan aldığımız sakız likörü, sakızlı lokum ikramlarıyla muhabbete dem attık, Gönül çok mutlu, çok keyifliydi, habire, ''ah nunucum sırf banamı özel bunlar '' dedi durdu :))) Tabii kide sana , bana, masala, hepimize özeldi.
Öyle bir sohbet başladı ki, çay saatini aştık, gümüşler benim aklımı başımdan almaya yetmişti,
alel acele çay saatine geçiş yaptık, Gönül masasanı hayranlıkla, kıyamıya kıyamıya izledi uzun uzun :)) her şeyi aslında beraber sevdik,
Veda zamanı geldiğinde, benim inciden enfes takım setim, başka yeni bir siparişim daha olarak çok sevgi dolu ayrıldık..
Tüm zahmetlerine ÇOK ÇOK TEŞEKKÜRLER EDİYORUM SEVGİLİ GÖNÜL... Biliyorum ki, Her güzel Olumlamayla , her gününe derin zenginlikler katacaksın...Hayat hepimize gülümsesin.
HEPİNİZE SEVGİLER DOSTLAR.
Kendi halinde sakin bir pazar günü başlıyor masal evimizde, sporla başlanan güne, eklenen alışveriş dakikaları eşlik edip, doğruca evin yolu tutulup, kendimize has kahvaltı soframız hazırlanıyor el birliğince, karadutlar uyuyorlar, malum biri son öğrencilik yılını yaşıyor, diğeri ise çalışma hayatının tek tatil gününü çok sevdiği uykusuna adamış durumunda :)
Biz kahvaltımızı gazete, Tv ve Pc üçlüsü içerisinde sonlandırıp, oturma bölümüne geçiyoruz.
Biraz pencereden dışarısını seyrediyorum, şubatın kendine has renkleri, dokusu, herşeyiyle kendini belli etmekte, etraf sessizliğe bürünmüş, dışarısı öylesine ayaz -soğuk ki, tek tük elleri ceplerinde, yakaları iyice kalkmış, şapkaları, eldivenleri olan dershanelere gittiği belli olan gençleri hızlıca yürürken görebiliyorum .
Biraz müzik, hatta azcık hareket diyor, küba müzikleri dinliyorum, gözlerim bakındığım dergilerde gezinirken ...
Öğlenden sonraya kadar gün okumakla geçiyor,kahveler içilmiş, hafta başına her şey hazır edilmiş olarak hemde !
''Haydi kalk bakalım '' diyor masal kahramanım ? Şu kış günü senin özlediğin bişiler yiyelim '' saate bakıyorum 15.00 cıvarı,hayırdır nereye, ne tarafa ? '' diyorum, ''yolda söylicem, hatta varınca kendin gör, uzak sayılmaz meraklanma '' diyor. ''e peki ozaman' deyip 15 dakika sonra çıkıyoruz, iliklerime kadar soğuk delip geçiyor arabadan binip- inesiye kadar !!!
Geldiğimiz yer Kadıköy yakası -Acıbadem. Çok ünlü ,haklı şöhretine sahip bir kebap restaurantı. Benim kebapla aram yoktur bilinir, ama senede 1-2 kez hayır demem elbette,
İner inmez, şehir içi restaurantlarında yaşanan park sorunu olmadan!!! arabamızı alıp bizi içeri buyur ediyorlar,bu güzel hizmet herkes için geçerli elbet !
İçerisi öyle kalabalık ki, 2 kişilik bir yer şükür buluyoruz bekletilmeden.
Kapıdan girince yiyecek seçimi için ,hemen sağ tarafta sıcak, sol tarafta tatlı seçimlerinizi yapıyorsunuz ,sonra yerinizi gösteriyorlar.
Çorbasından, mezesine, ara sıcağından ana yemeğine, tuzlusundan tatlısına Antep ve Mardin’e has ,güzelim Türk -Osmanlı lezzetleri soframıza birer birer ,arz-ı endam ediyorlar !
Menüde yer alan Keme Sote ya da Yeni Dünya kebabı gibi nisan, mayıs aylarında bulabileceğiniz bazı spesyaliteler mevsimlik çıkıyor. Bir restorana eğer müdavimi iseniz, değer katan bir özellik buda.
Ama önce tütsülenmiş frik filavından söz etmeliyim ! Daha başak halindeyken toplanıp yakılması, frik pilavının tadını özel kılan lezzet süreci. Pişirilirken buna al biber ve nohut da eklenmesi ile firik pilavının tütsülü lezzeti damağınızda unutulmaz otantik bir hal alıyor.
Yöre şerbetleri ağır olsada güzel, yeşil şurupları mis gibi içilesi(yeşilliklerle hazırlanıyor )tam detox yani :)
dolma çeşitleri, lahmacun, kuzu etleri, frik pilavı, çorba ve en çok gitme sebebim katmer ve güzelim ayva tatlısı bugünkü mide şenliğimizin konuklarıydı. Mide dediğime bakmayın benimki İpekten koza, örümcek ağı kadar hassas !!!!! Ama hiç bişicik olmadı şükür !!!! Enfes lezzetlere hayran olduk, evin 2 karadutları için de tatlı paketi siparişlerini hazırlatıp, sıccacık çaylarımızı içmek için tadı damağımızda mekandan ayrıldık, yolunuzu düşürün efendim bu güzel mekana. Tabakta ismi yazılı malumunuz !! Acıbademde hemen yol üzerinde, kime sorsanız gösterir..
HEPİMİZE İYİ PAZARLAR...... İYİ HAFTALAR..
Rumeli Hisarı
Adeta varmak için geceden erken bile yatıyorum, zinde olayım, her saniyesini dolu dolu yaşıyayım diye sabahı zor ediyorum ..Öyle ki akşamdan her şeyi hazır hale getirip, uyanır uyanmaz 15 dakikada yola koyulmuş bile oluyoruz, saate bakıyorum henüz 08.10, vardığımızda ise 08.25, bomboş İstanbul sokaklarında, köprüyü 10 dakikada geçiveriyoruz ve güzelim Rumelihisarı bizi kucaklıyor bile...
Burayı biliyorsunuz, sık sık geldiğimiz mekan. Artık üst tarafıda hazır hale gelmiş, gördüklerimizden oldukça memnun kalıyoruz. Yakında çehresi çok daha değişip, Ramazan ayında bambaşka bir havaya girecek, çünkü restaurant olma yolunda hazırlıklara başlanmış bile.. Haydi hayırlısı .
Buradan çıkınca rotamız SAPPHİRE !! Orada buluşmaya ve kaldığımız yerden devam etmeye ne dersiniz ??
HEPİNİZE KEYİF DOLU, ESNLİK DOLU BİR HAFTA SONU DİLİYORUZ SEVGİLİ İZLEYENLER..
© Free Blogger Templates Autumn Leaves by Ourblogtemplates.com 2008
Back to TOP
