ÇANAKKALE- ASSOS ( behramkale ) YAZA VEDA
>> 29 Ağustos 2009 Cumartesi
Assos, Eski Anadolu'nun batısında, Troas bölgesinin güney kıyısında, 238 metre yükseklikteki bir bazalt tepesi üzerine kurulmuş antik bir şehirdir.
ATHENA TAPINAĞI : Yapının inşası 6.yy.ın 2. yarısında başlamış. Tapınak kentin koruyucusu olan Tanrıça Athena’ya ithaf edilmiştir. Assos’un kendine özgü yerli taşından yapılan tapınak için akropolisin yüzeyi düzeltilmiş ve yapı kuzeybatı – güneydoğu yönünde oturtulmuştur, giriş cephesi ise Anadolu geleneğine uygun olarak doğuya bakar.
ATHENA TAPINAĞI,
özellikle güneş batarken ve ay ışığında harikadır manzarası.
M.Ö. II. yüzyılda kurulmuş olan 2500 kişilik Assos Antik Tiyatrosu, geleneksel son dönem Helenistik (Grek) yapısı olup, doğal bir kaya oyuğuna at nalı biçiminde inşa edilmiş. Tiyatronun yüzü denize ve Midilli (lesbos)adasına dönük biçimde...
Assos köprüsü
Ayvacık' tan Behramkale'ye giden yol üzerinde , Tuzla Çayı üzerine 14. yüzyılda inşa edilmiştir..Köprünün orijinal ve en itinalı kısımları kemerleridir
Ertuğrul Günayın katkılarıyla assos'a dikilen Ünlü yunan filozof ARİSTO
(Aristoteteles)M.Ö. 384-344
hoşmelim tatlısı
küçükkuyu sahilinden anılar
assos dondurması (sakızlı elbette:)
ayvacık lezzetleri
çanakkale pembe domatesleri
assos bahçe incirleri (reçel oldular-tarif vereceğim)
fırınlanmış ve fırınlanmamış peynir helvaları
yöresel giysili behramkaleli yerliler
behramkalede güneşi batırırken
behramkalede akşam
eski zeytin fabrikalarından çıkmış bu güzel antika bir otelde sergilenmekte.
alkol damıtmasında kullanılan antikalar yine otelin bahçesinde sergileniyorlar.
zeytinyağlar
hatıralalıklar
behramkale camii KAPISI
behramkaleden kuşbakışı
kaleye çıkış
kaleye çıkış
behramkale tepeleri
antikkent
ASSOS SAHİLİassos plajı
assos liman sahili
assos limanı
kaz dağları
assos'tan lasbos 'a (midilli adası) bakış (zoom)
kadırga koyu
sivrice burnu
şehitlik saygı anıtı
troya
çanakkaleye geliş
troya
Bahar aylarını hatırlıyorsunuz, yaz gelmeyecek gibi serin,düşündürücü geçmişti istanbul'da; sabırsızlıkla yazın gelmesini dilediğimizi söyleyip bekler olmuştuk, oysa tatile girildi, sezon yaşandı ve şimdi ağustosun son günlerindeyiz...
Unutulmaz bir EGE-AKDENİZ Gezisinden sonra İstanbul'a dönüp, çok kısa süre sonra,tatilimizin ikinci yarısı için,tekrar yollara düştük.
Geçen seneyi anımsadım; tam bu zamanlarda yaza vedamızı yine çanakkale bozcaadada yapmıştık. Kuralı bozmadık yazı bu senede 30 ağustos zaferiyle beraber yine çanakkalede ,ama bu sefer assos'ta bitirdik.
Ege'nin gizli mabedidir bence ASSOS.
Çanakkale iline 92, Ayvacık ilçesine ise 15 km dir. Sanatçıların,özellikle ressam ve yazarların mabedi desem yanlış olmaz. Sakin huzurlu, her köşesinden zeytin ağacı ve kekik fışkıran, domatesleri incirleriyle yüzleri gülümseten, olağanüstü tarihi dokusuna hayran bırakan Assos hala gözlerimin önünde .
Küçükkuyu assos sahilini, enfes kadırga koyunu,plajları ahtapot ve karagöz balığı ziyafetlerini ise unutmadan, tertemiz denizi, sükunetini ise çok çok özleyerek,
Pembe domateslere, peynir çeşitlerine,kavun karpuzlara,mis kokulu üzümlere, peynir helvalarına ,balıklara vede güzelim incirlere doya doya vedalaşıp ,burnumda kekik kokusu,damağımda balıkların lezzeti, gözlerimde kaz dağlarının heybeti ile evimizin yolunu tuttuk.
Hayranım bereketine vatanımızın..