MUZLU YABANMERSINLİ ELMALI KIŞ KEKİ (nUnU KEKİ)

>> 30 Kasım 2011 Çarşamba






 Mis gibi baharat kokulu, meyve yüklü , çikolata tadında günler diliyorum sizlere..
( demek geldi içimden  !  :-)

Nasılsınız ?

BEN ÇOK İYİYİM !!
Zaten bu kadar , boğaz gezileri (!)  bu kadar kekten sonra nasıl kötü olabilirim ki ? :)
sıkı durun, hep beni izleyin, kimselere gitmeyin :))))  (!)  çok sıkı geliyorum aralıkta  çünkü :=)

Bu kadar bana keyif katan ,doyamadığım bu aroma dolu , mutfaktan tüm masal evimi sarıp sarmalayan, hele  tarçın- karanfil kokularından sonra insan nasıl olur ki ... Sevenleri için müthiş olur.

Boğazı gezdik dolaştık, azıcık da üşüdük dimi ! ? :) şimdi ne lazım :
bir bardak çay ve kek ! Ya siz ne dersiniz ?

Haftaya benim favorim kekim, yani   nUnU KEKİ diye bilinen tarifimle devam edeyim istedim.
Hele ki Şu kış ayları için birebir kektir kendisi. Taze zencefil müthiş bir şey. Elma -muz kardeşliği ipek gibi bir nemlilik veriyor, yabanmersini keyfe ortaklık ediyor, tarçın ve karanfil içinse daha ne anlatayaım ki.. Bıktırana kadar yazdım senelerce, ama bıkmadım ! :)
Şu an tam sağ yanımda cici fincanımın içinde şekersiz ,ballı çayım ! içinde küçük parçalar halinde tarçın ve karanfil taneleri attığım çayımla size yazmaktayım.. Misler gibi !
Herkese afiyetler diliyorum.
İyi bakalım kendimize ve birbirimize ! :)
Kışın şakası yok, hafife almayın havayı sakın.. Hastalıklar ise hayatı hep erteletiyor, işte buna da  benim tahammülüm HİÇ OLMUYOR !
Hadi şu güzelim kış kekinin tarifine bir bakalım, sizleri de ısrarla yapmaya teşvik edelim...


MUZLU, YABANMERSİNLİ, ELMALI KIŞ KEKİ (  FAVORİ KEKİM ! )


-3 yumurta
-1 sb şeker -1 parmak az   ( ben bal- pekmez kullanıyorum)
-( tadına göre pekmez ve bal kullanabilirsiniz biliyorsunuz artık- yaklaşık 1 kahv. finc kadar)
-1/2 sb sıvıyağ
-1 sb süt
-1 çay kaşığı tarçın
-1/2 çay kaşığı karanfıl tozu
-1/2 çay kaışığı rendelenmiş, ezilmiş taze zencefil
-2 adet doğranmış küçük muz
-2 adet doğranmış küçük elma (ekşi olmasın ! )
-2 sb un- ( bazen 1-2 yemek kaşık daha eklemek gerekir- meyve ve yumurta farklılığından dolayı, su gibi veya çok ! kalın hamur olmayacak !!! )
yumuşak ve akışkanlığı olacak dikkat edelim buna )
-vaniya- kabartma tozu- minicik tuz. (doğal vanilya -doğal un ! ve karbonat kullanıyorum )
-Büyük kek kalıbı ! .


ÖN HAZIRLIKLAR


süt- yumurta oda sıcaklığında olsun !
-Meyveler küçük küçük dilimlensin
-Fırın 175* ısıtılsın
-baharatlar önceden karışım halinde bekletilsin
-kabaran bir kektir, büyük kalıp tercih edilmelidir !


YAPILIŞI


-Yumurta ve şeker çok iyi çırpılır..
-süt- yağ ilave edilip tüm baharatlar ekneip karıştırılır.
-unu- kabartma tozunu eleyerek ekledik
-meyvelerden üzeri için,2 yk ayırıp ! hamura kaşıkla yedirdik
-yağlanmış kek kalıbına döktük
-kalan meyveleride resimdeki üzerinde bırakıp, tarçın serperek ısınmış fırına verdik.
-yaklaşık 35 dakika çok çok yeterli..
- Dinlendikçe, bekledikçe HARİKA OLAN BİR KEKİMDİR KENDİLERİ.


AFİYETLER OLSUN..

Read more...

ÇENGELKÖY'de BOĞAZ HAVASI


Hani attık ya polarları , battaniyeleri, ilaçları bir kenara , e.. artık kendimizi de derhal bir boğaz sahiline atma vakti gelmişti .... Hem telefonun diğer ucundaki sevgili Arkadaşım İlknur da'' Haydi bakalım nUnU  BUGÜN misafirimsin , süprizim var ! seni doğruca boğaza uçurayım 'diyordu :)

Ben dünden razı haldeyim 'peki ama bir şartla, o güzel saçından yaptırıp, tacınıda tak gel , resimler çekeceğim '' diyorum !!! ?? ''hay hay '' deyip buluşuyoruz..
O bayıldığım modelde ki saç özellikle yaptırılmış, her zamanki gibi O bayıldığım gülümsemesi, tatlı sesi,  zerafeti ve şıklığı ile mest oluyorum. O çok sade biridir, içindeki çocuk büüyümesine hiç izin vermez , ama bugün  bir başkaydı :)
 Hatta bir fotoğraf albumü hazırlıyorum o gün biterken adını da ' İlknur'un, saçları, süprizi ve Botları'' koyuyorum. Bayılıyor :))))) Dakikalarca gülüyoruz...  :))
İLknur'u hatırlatayım size hani kardeşi İpek'in kızı Ceylana hoşgeldin partisi hazırlamıştık, pastalar kurabiyeler yapıp çok sevimli bir gün geçirmişlerdi sanırım buradan hatırlıyacaksınız !

Bir öğlen yemeğinde, Çengelköy-Kuleli'deyiz. Burası bir butik otel. Ama bizim için özelliği  Sevgili  İlknur'un çokk daha önceki yıllarda  burasını Bir Mimarlık ofisi olarak kullanmalarıydı.
Sonra el değiştirdi, Amerikalı bir hanım ve eşi devralıp Butik otele çevirdi bir- iki sene önce..
Yani her yanı zaten İlknur'un ayak izleriyle ve anılarıyla doluydu. Bol bol yadettik.


Boğazda nerede mutsuz olur ki insan ?


Mavinin , yeşilin buluştuğu, koskoca cihana bedel bir tarihin yattığı o eşsiz boğazda  ne mümkün gam keder.......


Yemekler bitiyor, o kadar uzun sohbet ediyoruz ki, saat , zaman boğazın sularından daha hızlı akıp gidiyor kadrandan. Severim İlknur'un sohbetini, en çokda ondan öğrendiklerimi severim.. Bana çok şey katan arkadaşlarım arasındadır çünkü. Haydi diyorum, saçlar, botlar ! :) ve süpriz gün kadrajımıza da  girsin diyorum.. Çocuklar kadar şen pozlar veriyor bana :)))


Ama sırada sen varsın bende çekeceğim diyor, 2  pozda  ben giriyorum kadraja ,ölümsüzleşiyoruz ..


Size İlknur'un kedisi  PATİ Beyi ! tanıştırayım, gün boyu İlknur'un dilindeydi :) Şanslı bir sokak kedisiyken, artık çok sevilen bir aile bireyi oldu ! Minicik bir  tekir yavrusuydu, şimdi bir kaç aylık oyuncu, haylaz çoook yaramaz bir kedicik !!!
Haa ..birde bu arada biliyormusunuz , Dünyanın İLK SUSHİ (suşi) yiyen kedilerinden biri ÜNVANINA sahip ,belkide tek kedidir O :=)))
Çılgın İlknur, Sushi cafelerde ona ikramlarda bulunuyor hep :=)))


Sohbetin güzelliği, boğazın endamı derken, güneş yavaş yavaş veda etmeye hazırlanıyordu....İ
lknur'u bu gün batımında son kez kadraja alıp, O'na da benden süpriz olacak bu post için gizlice için için gülümseye gülümseye kayıtları tamamladım.. Hep merakla sorardı, ''birgün bende masal kahramanı olacakmıyım diye ?  :=))) OLDU BİLE !!!!!  :)))


Yine buluşmak üzere sevgiyle sarılıp, veda ederek kendi istikametlerimize doğru yola koyuluyoruz...

İstanbul çok yaşanası bir şehir.. Çok gezilesi bir şehir..
Her mevsimiyle sizi ağırlamaktan çok mutlu olan belki de  TEK ŞEHİR !!

Yarın benim memleketim ,  Beylerbeyi' mde buluşalım mı ? :=)
Peki, yarın görüşmek üzere hep güneşli, hep keyifle kalın...

SEVGİLER..

Read more...

MUZLU ÇİKOLATA BANTLI GANAJLI PASTA

>> 28 Kasım 2011 Pazartesi












1- ganajlı pasta
2- ganajlı pasta
3-ganajlı pasta
4-Pastamız hafta sonu 14. yaşını kutladığımız, yeğenimin buradaki doğum gününden...

Yani benim ganajlı pasta serüvenim hep hüsran, hep kahır !! :)
Yaz yaz hep mazaret yazıyorum !!
Başladım 4. ganajlı pastayı , besmele çekip yapmaya, bu sefer şükür aksilik maksilik yok,
 kat kat döşedim, her tarafına çikolatalı  ganajı yedirdim, tam çikolata bantı yapıştıracaktım ki ! zil çaldı, biraz serin oldu, mutfak penceresini kapatayım derken, zil ısrarla çalmaya devam etti, bırakıp gittim, kapıya yöneldim açtım, açınca kocaman bir rüzgar cereyan yaptı, neyse gelen site görevlisiydi, tekrar mutfağa döndüğümde o cağnım çikolata bantı yere yapışmamışmı  rüzgardan !!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Hey Allahım yarabbim ya ... !!!!
Zaten 1 saat vakit kalmış çıkmam lazım, gel görki bant nolcak ???
Çok canım sıkıldı, aglamaya bile vaktim yok ,
buda yetmez gibi bir bakarım ki, avuç kadar çikolata kalmış !
Baska care yok   kalan neyse onunla ,stres altinda incecik bir duvar oluşturdum yeniden !!!


Ben bunları yaşadığım için sizlerinde lütfen Aklınızda olsun :
-Mutfak ortamında  bant hazırlarken, rüzgar ,cereyan falan olmasın !!
-uzunlamasına bir çalışma olacağından tezgah veya özellikle  masa tercih edin.
-kağıdın her iki yanından ,çikolatayı 1 cm lik boşluk kalsın , yani rahat sıyırmak için
( yoksa kafayı ...  :)))

İŞTE BÖYLE...
Şimdi sizi daha fazla korkutmadan tarife geçeyim.. ( gayet kolay stres yok )

MUZLU CİKOLATA BANTLİ GANAJ PASTA

3 parça kakaolu pastaban
550 gr sütlu kuvertur çikolata
1 kutu krema
3 iri muz
damla çikolata
pastabanı ıslatmak için vanilyali- şekerli su

GANAJ

Kucuk Bir tencerede krema kaynama noktasına getirilir
Kaynamasına müsaade edilmez.
İcine iri doğarmış çikolata parcalari eklenip, ateş kapatilip, karıştırılarak eritilir.
Dinlendirilmelidir ve arada karistirilmalidir. ( 3-4 saat ! )

CİKOLATA BANTİ

Kaynayan bir tencere veya çaydanlık
Üzerine oturtulun bir cam kase
İcine 150 gr doğranmis sütlu kuvertur çikolata
Su kaynadıkca cam kase ısınacak ve içindeki CİKOLATA eriyecektir
Asla icine su damlası veya Buharı girmesin !!
Eriyince kenara alın 10 dakika soğutun.
Kağıt şeride bir kaç kat sürünüz, eğer serin ortamda ise  kuruması 1 saatdir !
Sıcak ve nemli ortamda kurumaz.


-Bnt yapmak için ,pastabanin cevresinden 3 cm daha uzun şerit kesilir, resime bakın.
-Üzerine spatula ile cikolata sürülür. Sonra 2 dakika geçince tekrar sürülüp kalınlaştırılır. -Kurumaya bırakılır.
-Çok kalın tavsiye etmiyorum, kırılma yapabilir !!
-Pastanın etrafına sarıp çok çok yavaş !! kağıdı sıyırarak , RAHATLIKLA Çıkartabilirsiniz.
-Ne kadar kolay, hoş, ama ne zevkle yenen bir pasta olduğunu şaşırarak göreceksiniz !

ÖN Hazırlık

-her pastaban ilik vanilyali su ile ,fırça yardımıyla islatilir
-Muzlar dilimlenir
-Çikolatali GANAJ onceden hazirlanip! 3- 4 saat dinlendirilmelidir.
-Dinlenen GANAJ ilk pastabana spatula yardimiyla yayilir
Üzerine muz ve CİKOLATA serpilir.
İKinci ve UCuncu pastaban da aynı sekilde hazırlanır
En son üzeri ve yanları kalan ganajla kaplanir.
-CİKOLATA BANTİ etrafına yapıştırılır
- ve dinlenmeye bırakılır.
Ev pandispanyasini tercih ediyorum. Ama hiç zaman bulamıyorum.
Emin olun ki tadacaginiz en mükemmel lezzetlerin basında gelecektir,,
Ve en kolay pastaların bas sırasında yer alır ..
Afiyetler olsun.

Read more...

YEĞENİMIN DOĞUM GÜNÜ YEMEĞİNDEN ...











Hep denir ya, ne çabuk büyüyorlar diye...
Aslında çabuk büyümez insanoğlu tabii, sadece biz arkamıza baktığımız da, öyle sanırız..
14 yıldır Her ayını, her yaşını bilirim bende yeğenimin .. Timur'dan 5 yıl sonra aramıza katılmış, nihayet ailemiz kız çocuğu görmüştü..  :=) Çok kıymetlimizdir bu yüzden..
Bildim bileli, toprağı, doğayı, hayvanları çok sevmiştir, miniminicikken bile hayvanların arasında  çok mutlu bir bebecikti... Köpeklerle büyüdü,  kedilerle güldü, sualtındakilerle komşu oldu, arkadaş oldu, dost oldu..en sonunda iyi bir dalgıç olup küçücükten  deniz kızı oldu :)
Doğanın tabiat annenin sağkoluydu, tohumlar eker, büyütür, dalından da yerdi...
Halasına çekmiş diyeceğim ama, mutfağa, sofralara benden daha çok meraklıydı :)))
Hiç unutmam, 8 yaşındayken benimle şa-ha-ne zeytinyağlı biber doldurdu :)))
Assos'taki yazlıkta kuzuların doğumunu seyredip, onları büyütürdü, taze sütleri toplayıp, sütlaça bayılırdı, sakızlı her şey favorisi, resim yapmak aileden gelen altın bileziğiydi..
Danimarkalı olan çok sevgili öğretmen  annesi, teyzesi, anneannesi, ve dedesi gibi sanatçı ruhluydı.
Evin her yanı sanata dair ne varsa dopdoluydu.. Osmanlı sevdası, tutkusu benim kadar tüm aileyi sarmıştı. Harkulade eserleri günümüz çizgileriyle buluşturup bir çok sergiye katılmışlardı..

Büyüdü işte bizim kızımız da ..
14 yaşına naçizane , halasından istediği   muzlu -çikolata ganajlı pastayla girdi..
Ağbisi de Danimarka'dan süpriz yapıp gelince,  tavan yapan mutluluğu görülmeye değerdi..
Aile arasında,  1 eksikle ! :( doğumu gibi, doğumgününü de hepberaber kutladık..
TÜM SEVDİKLERİMİZİN GÜZEL GÜNLERİNİ YAŞAMAK TEMENNİSİYLE HEPİNİZE ÇOK SEVGİLER EFENDİM..
HAFTANIZ AYDINLIK OLSUN.

Read more...

ELMALI LİMONLU KEK ( Valide Sultan Usulü )

>> 24 Kasım 2011 Perşembe

ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.





Herkese ,Yağmurun Bereketle yağdığı İstanbul'dan sevgiler

Eveeett... artık polarlara sarılıp yatmalar, kutu kutu antibiyotikler almalar ,fıs fıslar, pıs pıslar bitti. En güzelide Affola (s)mümüklü böcekde çabucak gitti :=)))ohh ki ne ohhh :=) !
Arkadaşlarımla da güzelim İstanbul'umun Boğaziçi turları başladı, duyurulur !!  :)
Hepsini  paylaşacağız daha sonra..

Artık iyiyim ya, tam 15 gün gün yüzü görmedim ya,
Kalkarsın bir koşu valide sultanına gidersin, girersin koluna, o güzelim güneş açmış İstanbul günlerinde boğaziçinin en şahaseri Doğduğum, büyüdüğüm memleketime Beylerbeyin'de bir güzel balık sefası yaparsın.. Oradan tüm cafelere selam edersin, validemin en sevdiği yerde bir kahve molası verirsin, Eş -dost onlarca insana rastlarsın, baba dostları bizi görünce Rahmetle O'nu yadederler, duygulanıp, gülümsersin. Onun bıraktığı Ayak İzlerine sarılıp adım adım ilerlersin...........kimseciklere göstermeden, gözündeki incileri  usul usul silersin .....
Sonrada valideni  koluna takıp, yine 2 adım ötedeki evine hurmalar, narlar, kestaneler  ala ala girersin :=)
Kapı açılıyor ve olanca hızıyla yüzüme ,burnumun taaaaa içine, oradan da ciğerlerime kadar o çok bildik, o doyamadığım tarçın, karanfil, elma üçlüsünün kokusunu hissediyorum...
Bayılırımm bu kokuya ! Kış günleri boğazdaki evimin kokusudur , Yine o eski günler gelir aklıma !

Ah ne kadın bu valide sultanım '' diyorum..
Ben çay demleyip içeriz şimdi diye düşünürken sabah yaptığı  o güzelim elmalı keki, aniden  paket olup yanıma arkadaş edip,  masal ailesine gönderiyor !!!
Bundan büyük saadet varmı ? Hem boğaz havası, hem balık sofrası, birde üzerine validem sultanımın elmalı tarçınlı tumturası :)......
Bayılıyoruz bu lezzete.. bayılıyoruz...
Bende hemen sizlerle paylaşıyor, tüm Öğretmenlerimizin gününü bir kez daha kutluyor, kekimizi tüm öğretmenlere - hepinize armağan ediyoruz..

MALUM BU HAFTAYI , KEK HAFTASI İLAN ETMİŞTİM ! :)
Validemden de sevgiler yolluyoruz efendim..

ELMALI BALLI LİMONLU KEK ( Valide Sultan usulü)

3 Yumurta
5 Yk. bal- yada 1 sb şeker
1 sb süt (1 parmak daha az olsun )
1 türk kahve fincanı sıvıyağ
tarçın- karanfil
1 limon suyu
1 limon kabuğu rendesi
3 orta boy elma /2 elma dilimlenir- 1 elma dörde bölünür resimdeki gibi)
1 pk kabartma tozu ( karbonat kullanıyorum )
1 paket vanilya ( vanilya çubuğu kullanıyorum hep)
2 sb kadar doğal un (organik)

YAPILIŞI

-yumurta çok iyi çırpılıp kabartılır,
-yağ-süt- bal- vanilya eklenir
-bal eklenince tadını kontrol edin, az bulursanız siz bilirsiniz,
-limon suyu, kabuğu ve ununu-kab. tozunu eleyerek mikserleyin
-sert bir hamur olmasın ! hafif  ! akışkanlığını korusun !!
- yağlanmış turta kalıbına boşaltın.
-üzerine sıra sıra dilim elmaları dizin, ortasına da dörde böldüklerinizi yerleştirin (resimdeki gibi)
-elmaların üerine tarçın karanfil ikilisini serpip
-ısınmış 175* fırında 35-40 dk pişirin ( fırın pişirme ayarlarınızı siz daha bilirsiniz)
-piştikten sonra ılıkken üzerine fırçayla bal sürünüz.

AFİYETLER OLSUN..

1- elmalı kek
2- elmalı kek
3-elmalı kek
4-elmalı kek

Read more...

ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN


BAŞ ÖĞRETMENİMİZ  MUSATAFA KEMAL ATATÜRK ÖNCELİKLE OLMAK ÜZERE,

TÜM ÖĞRETMENLERİN,
AKRABALARIMIN
VE ONLARIN ARKADAŞI OLMAKTAN KEYİF VE ONUR DUYDUĞUM TÜM ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIMIN,
 BU KIYMETLİ GÜNLERİNİ KUTLUYORUM..,
YÜZÜNÜZ AYDINLIK YARINLARA BAKMAKTAN, PIRIL PIRIL PARLAYAN ! CUMHURİYET VE LAİKLİK GÜNEŞİNDEN HİÇ DÖNMESİN..

HEPİNİZE SELAM OLA...

Read more...

PEKMEZLİ KURU MEYVELİ KEKLER

>> 23 Kasım 2011 Çarşamba



Öncelikle şunu söyliyeyim, Bu Hafta Ve gelecek Hafta KEKler - Turtalar haftası (hazır olun :)
Kışın pekmeze ağırlık vermek gerekir bence..
Şekeri olabildiğince  kaldırıp ,yerine organik kuru meyvelerle desteklenmiş organik (!) pekmezli- ballı  kekler ilk sırayı almalı hatta ! Bloğumu  açtığım 2008 yılından beri sizlere pekmezli tarifleri ilk verenlerden biriyim.. Ondan önce pekmezli tarifleri kullanmaya da 2002 yılında başlamıştım, bir gün kek yaparken şekerin erzak dolabımda olmaması !! beni hayrete ve çaresizliğe düşürmüşken, kocaman bal kavanozum ilk yeşil ışığımı yakan unsur olmuştu, ardından da pekmezli denemeler gelmiş, hatta vailde sultanın bir yöresel hamur işini, pekmezle yapması bana diğer yeşil ışığı yaktıran yegane  fikir olmuştu.
Sizlere pek çok alternatifde sunmuştum hatırlayanlarınız  bilir ! Çocukların sütüne muzla karıştırıp, kek ve tatlılara ekliyerek onlara pekmezide yedirmiş olursunuz demiştim 3 yıl önce de.

Ben en çok bu organik ! kuru meyvelerin pişince serteşip, yerken sakımzı bir hal almasını seviyorum !!
Birde 2-3 kişilik misafirlerimde bu tarif okadar yeterli ki, geriye tek tük sayıda kek kalması da çok olumlu bir sonuç takdir edersiniz ! :)  Ya da hiç kalmaması daha hoş bir sonuç.
Üstelik güzel de alternatif,,,

Deneyip karar vermek size ait elbette.. Nasıl isterseniz...
PEKMEZLİ  KURU MEYVELİ KEKLER

1  T.kahve fincanı dut pekmezi (yada ne çeşit varsa)
1 yumurta,
1 yk dolusu kakao
1  küçük ! çay bardağı süt
1/2 küçük çay bardağı sıvıyağ
kabartma tozu- vanilya 1/2 pk. ( ben genelde,kabonat ve  doğal ve van. kullanırım )
dilimlenip doğranmış, çekirdeksiz kuru erik, gün kurusu, yaban mersini.
aldığı kadar un / yaklaşık ! 1 sb kadar !!! kontrollu ekleyin..

Yumurta iyice mikserlenip kabartılır,
süt- yağ vanilya,  pekmez ilave edilir.
un - kakao  eklenip, en son kabartma tozu konup çırpılır..
cupcake  kağıtlarına paylaştırılır
üzerine islatilmamis !! doğranmış kuru meyve  parçaları eklenip hafifçe dibe itilir !
170* ısınmış fırında yaklaşık 25 dakika kadar pişirilir..( fırın farkını dikkate alalım tabii )

AFİYETLER OLSUN.

Read more...

DAMLASAKIZLI TİRAMİSU

>> 21 Kasım 2011 Pazartesi

TİRAMİSUM TAÇLANDI :)
HATTA BAŞIMIN TACI :)



Merhabalar... Haftanız bugünkü İstanbul gibi Işıl Işıl güneşli olsun..

Yani şöyle bir bakındım da,  çok ayıp etmişim !!!!
Taa ..3 yıl önce yazmışım sakızlı tiramisu tarifini vericem diye, buyrun  3 sene sonra yazıyorum !!! Kaç kez yapsakda denk gelmiyor  zaman zaman..
Bizim aile damlasakızlı lezzetlere nedendir bilinmez çok  düşkündür. Özellikle sütlü  ne yapılırsa, eski alışkanlıktır, validesulatnımız hemen sakız atardı tatlılarına.. Tüm çocukluğum sakızlı lezzetlere aşinalıkla geldi geçti..
Çook yıllar önce Türkiye de tiramisu yaygınlaşmaya başladığında, muhallebi-krema kısmına sakız atmıştık !!! Tabii valide sultan aklıydı !
Ben sakızı severim, ama düşkün değilimdir.
Bu sebeple sizlerin arasında ,sakıza müptelalığı ile bilinen dostlar varsa ,çok hoş bir lezzet olacaktır.
Ama gelen misafirler severmi onu bilemem :=))
Takdir sizin ve Onların..
Benim arkadaşım sakızı çok sevdiğinden ve Avusturalya'da  bulamadığından bu  hali O'na yapılmıştı Anlatmıştım biliyorsunuz..
Tüm yorumlarınıza şahsım ve Melda adına da çok teşekkür ederiz.

SEVGİLER İYİ HAFTALAR..

DAMLA SAKIZLI TİRAMİSU

Kreması

2 yumurta sarısı
1.sb şeker ( 1 parmak az)
500 ml süt
2.5 yk dolusu un
1 pk. labne peynır
3/ 1 pk. vanilya ( yarım çay kaşığı)
3 adet damla sakızı (aktardan alınacak)
kakao

1 adet kakaolu pastaban
1 çay fincanı ılık -sıcak su (kupa değil - fincan ! )
2 yk nescafe
2 yk şeker


-Önce pastaban verilen ölçülerde hazırlanıp - fırçayla ! ıslatılır.
-Kreması  süt soğukken yumurta sarısı, şeker, un,vanilya  sıralaması ile pişirilir,
- dövülüp un haline getirilen damlasakızı ilave edilip karıştırılır ve soğutulur.
-tamamen soğuyunca, içine labne peynir ilave edilelerek çok iyi mikserlenir
- kremanın yarısı pastabanın üzerine spatula ile yayılır
-pastabanın ikinci parçası kapatılıp, üzeri geri kalan krema ile, spatula yardımıyla her yanı  kaplanır.
-üzerine kakao serpilir.
-bir gün dinlendirilmesi tavsiye olur.
-yada sabah çok erken yapıp 6-8  saat buzdolabında dinlendirilir...

Sakız severlere hoş bir alternatif...

AFİYETLER OLSUN...

Read more...

YILLAR ve KITALAR ÖTESİNDEN UZANAN ARKADAŞLIK SOFRASI

>> 18 Kasım 2011 Cuma

'' EĞER, GERÇEK KARDEŞLİK VE DOSTLUK VARSA , MUTLAKA HERZAMAN KALDIĞI YERDEN DEVAM EDER !! ''

Hadi Sizlere O'nu tanıştırayım,  Buyrun, bize konuk olun bugün ..

Bizim   naif , zarif, hepimizin gözbebeği Melda'mız !!!


En son böyle bırakıyoruz birbirimizi, Kandilli Kız Lisesi, sene 1979 !
Böyle hatırlıyoruz yüzlerimizi...... Voleybol takımındayız, yavrukurt oluyoruz ve sonra hepimiz anılarda kalıyoruz, taki 35 yıl  sonrasına dek....

2010- 7  TEMMUZ !

Bir gün Facebook denen bir tür ,sosyal  paylaşım sitesi açılıyor Web . üzerinden ..
1. sene,  2. sene derken,  3. senesinde Facebook'ta iyiden iyiye ilahi karşılaşmalar, buluşmalar, yazışmalar gerçekleşmeye başlıyor geçmişteki insanlarla. !!!!
Yıllar , mesafeler küçülüp, odanıza , mail kutunuza, kulağınıza, gözlerinizin önüne geliveriyor bugünkü halleriyle onlar. !!!!  Düşmü -gerçekmi  anlamakta zorlanıyorsunuz...
Nasıl olur diyorsunuz ?
Ama sizler de biliyorsunuz artık, bir anda oluyor herşey :=)
 Bizde ilk buluşmamızı 7 ! temmuz 2010 da Melda'nın çok özlediği Emirgan'da yapıyoruz.
 Melda senede  1 kez gelebiliyor taaaaa ..Avusturalya kıtasından, Melburn şehrinden !!!
Ve İstanbul'a gelirken ,aktarmasız ! 25 saat, Direkt Uçuyor !!

Çok heyecanlıyım... 35 sene nasıl kapanacak diye düşünürken , Onu almaya evine gidiyorum, Çok iyi bakmış kendine arkadaşcığım, eski sporcu olmanın, ince ve uzun olmanın sorumluluğunu oda benim gibi hiç unutmamış !  çok iyi görüyorum O'nu. Aynı bıraktığım gibi  hatta ! Yolda bile görsem, derhal tanırdım !
 Çınaraltı'ndayız, neler neler konuşuyoruz tahmin edersiniz,... Dinlerken, O'nun tatlı yüzünü sevgiyle seyrediyorum,  bildiğimiz hep naif, hep asil Melda.....
kahvaltı sonrası, çocuklar kadar şen Emirgan parkında buluyoruz kendimizi. Ne çok resim çekiyoruz, ne çok pozlar veriyoruz :)  ''Çok özledim diyor Melda'cık. Yıllardır gelmemiştim, ne iyi ettin Nuray'cım, çok teşekkür ederim ''diyor  gün boyu bana ...
Kahvaltı sonrası, Kahveler içiyoruz sarı köşkte , yine geçmişi konuşuyoruz.
2 sporcu,  2 eski arkadaş, 2 erkek çocuk annesiyiz ikimizde, üstelik onunkiler İkiz ! yaşları farklı sadece oğluşlarımızın..
 Üniversiteyi bitirip, çalışmış, evlenmiş ve eşiyle  sonradan Avusturalya'ya yerleşmiş , çok sonra yolları ayrılmış eşiyle , yinede  çocukları için azmetmiş, orada  kalmış, 17 yıl olmuş.
Çok şey paylaşıyoruz... Pek çok şey hemde...
Zamanı değerli, 3 hafta izin kullanabiliyormuş, 1 haftasını tatilde, diğer her günü özledikleriyle geçiriyor. sabah, öğlen, akşamı hep dolu !!!
Seneye Çırağan sarayı'nda buluşalım diyoruz. Yine ''yıllardır var gitmedim diyor !!! ''Peki diyorum. Söz , 2011 yazında Çırağanda'yız ! ''
Ama tüm sene yazışıyoruz, konuşuyoruz, resimler paylaşıyoruz, sanki burada gibi... Hiç gitmemiş gibi oluyoruz..


20011 temmuz ÇIRAĞAN Sarayı :=)))) (bizi okul yıllarından beri hep kardeş sanırlardı ! :=)

Ben bayılırım tatlı arkadaşıma, hatta hep gamzelerinden öperim......Ve buluşuyoruz Çırağan'da, tüm sarayı gezip, sergiye katılıp resimler çekiyoruz. 2 saatten fazla kalıyoruz

Öğlen yemeklerimizi yiyor, Çırağanda kahvelerle günü bitiriyoruz... Seneye yine temmuza randevulaşıyoruz ama bu sefer, önce benim Masala konuk olacak, sonra dışarıda kahve içmeye yine boğaziçine gideceğiz diyoruz. Seviyoruz  bu planımızı.

Aradan  4 ay geçiyor, Bayram öncesi haberleşiyoruz yine, Melda annesinin düştüğünü ! ameliyata alındığını yazıyor bana, bayrama  acil geliyorum oradayım diyor  2 hafta izinliymiş ..
Hastalığım 11 gün müsade etmiyor.. telefonlaşıyoruz, yazışıyoruz , annesi çok iyiymiş, basıyor, yürüyor normale yaklaşıyormuş, tüm haberler sevindirici, çok şükürki  bende  toparladım sayılır, dışarı çıkamıyorum, ama Melda'yı  bana, Masal'a kahvaltıya davet ediyorum.... :=)))

Hep yaptığım gibi, akşamdan  masayı kuruyorum, üzerine bir örtü örtüp sabaha dek bekletiyorum , büyük kolaylık oluyor,

Sabah erkenden cupcakeleri, poğaçalarımı yapıyorum, 25 dakikada hazırlardı .Onlar pişerken kahvaltılıklar hazırlanıyor masada yerini alıyorlar. Çok ani bir sofra bu.. Hayalim hiç böyle değildi, ama çok mutluyum, evde gerçekten ne varsa okadar oluyor herşey.. Olsun maksat beraber olmak değil mi sonuçta .... Hayallerimi 2012 buluşmasına saklıyorum..

Çay tabakları, kaşıkları, örtü ve peçeteler çok yeni, hiç kullanılmamışlardı, ne mutlu Melda'ya kısmet oluyor diyorum...Sonbaharda, sonbahar renkleri.... Ama yürekleri  hep kalp renkli :=)
Geceden nUnU mArKa sakızlı tiramisu yapıp dolaba atıyorum... Melda ne severse onları pişiriyorum..


2 yıldır konuşuruz, bloğuda biliyor, aklı reçellerimdeydi :=) Baktım meyve sepetimde 2 ayva var, akşamdan ona özel tazecik ayva reçeli yapıyorum !!
Diğerleri vardı  zaten... Sabırsızlıkla, tatlı lor eşliğinde dut reçelimi ve incir reçelimi tatmak istediğini söylüyordu hep :) Durmadan, mutlulukla resimler çekiyor :) Helede şu kendini bahçe sanan balkonunda olmazsa olmaz diyordu ! :) 
Poz poz resimler çekiyoruz beraberce anılarda kalan balkonun yeni halinde......
Ne güzel  bunları yaşamak, paylaşmak, ortaklaşa hissetmek....Eski öğrencilik ruhu ise ,bizimle ortaklaşa bu anlara şahit olup, gülümsemekte..


Afyon börekleri Melda'dan...

Bloğumu takip ettiğinden ! yumurtaları hep konuşuyorduk :) O'na yapıldılar..

Valide sultanım çok güzel pekmezler yollamıştı, şekersiz kekler yaptım, pekmez ve kuru meyveli.. Tarif gelecek elbet. Bunlarda doğruca Melda'mın annesine geçmiş olsuna yollandılar ...

ve speciallerim değişmiyor biliyorsunuz. İsteniyor hep ve hep !!! Bu sefer  nUnU marka Damla Sakızlı TİRAMİSU KARŞINIZDA efendim !!!

Avusturalya'ya lokum ve kahve  götürebilirsiniz, Onun dışında asla yiyecek  bir şey sokamazsınız Ülkeye , YASAK.
Bu sakızlı kahve ve lokumlarda  Melda'yla gitti.... Yarın kısmetse dönüyor..
Şimdiden iyi yolculuklar, Allah kavuştursun diyelim..

:=)))) Melda'mdan , Bir küçük anı daha masal Mutfağıma .....Teşekkür ederim arkadaşım..


Şöyle bir dönüp heybeme bakıyorum.. Sırtımda hiç ama hiç ağırlık YOK !!!!
Ne güzel biriktirmişim ben böyle diyorum,
ne güzel ağırlık yapmamışlar, beni yormamışlar, bilakis  hep beni , yolun ta başından beri  koluma girip , dinlendire dinlendire bugünlere dek getirmişler...
Ah güzel kader..
Sana binlerce teşekkürler......

hepinizin heybesi sevgi dolu, kardeşlik dolu, dostluk dolu olsun arkadaşlar...
İYİ HAFTA SONLARI DİLİYORUM....

Melda'dan bir mail var :)

SİZ BÖYLE GÜZEL BİR YORUM ALDINIZ MI ? :=)))))))

Nuraycigim okudum cok guzel olmus.
hersey icin cok tesekkur ederim arkadasim.
 yorum da birakmaya calistim ama senin onayin gerekiyormus :-):-)
Beni masalina ortak ettigin icin cok tesekkur ederim.
Insallah sen de benim adama gelirsin....:-):-)

Adaya giderken yanima almak istiyecegim 3 seyden biri ,senin dostlugun Nuraycigim.

Cok cok opuyorum.
Melda

Read more...

MASALA SESLENENLER....

Yükleniyor...

ESKİ MASALLAR (arşiv)

  © Free Blogger Templates Autumn Leaves by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP