SOĞUKÇŞME SOKAĞI - SULTANAHMET
>> 12 Temmuz 2013 Cuma
Sultanahmet meydanından Topkapı sarayına gelip, III. Ahmet Çeşmesinin dört bir yanını resmedip hemen solundaki O harikalar diyarına giriyorum. BURASI SOĞUKÇEŞME SOKAĞI !
İlk gelişimi anımsadım 2004 yılının cayır cayır yine bir temmuz ayıydı.
Soğukçeşme Sokağı adını yine bu sokakta bulunan III. Selim dönemine ait 1800 tarihli, mermer bir Türk çeşmesinden almıştır.
Kitabeler göz alıcı, üzerindeki yazı ve işlemeler- varaklar hala eşsiz güzellikte tüm göz alıcılığı ile misafirlerini karşılıyor.
Sokaktaki evler ise bu memlekette hayran olduğum Turing Başkanı Merhum Çelik Gülersoy'un Türk kültür ve turizmine kattığı hatırasıdır.
Bu eşsiz evler 19 yüzyıl başında yapılmış ,Sırtını Topkapı sarayı duvarlarına ve sur-i sultaniye ye yaslamış 12 ev bir Roma su sarnıcından oluşmaktadır.
Soğukçeşme Sokağı erken dönem bir Bizans su sizansarnıcı ile yakın zamanlarda ortaya çıkarılan, biri zemine daha yakın, diğeri daha aşağı katta iki sarnıç, sur duvarı, Ayasofya’nın cami olarak kullanıldığı dönemden kalma Osmanlı yapısı iki anıtsal kapı, sokağa adını veren tarihi çeşme, konak hamamı, Naziki tekkesi Şeyhinin konağı, cumbalı ahşap evler biçimde zaman içinde oluşmuştur.
Yol çok dar olduğu için, evler Topkapı Sarayı’nın duvarlarına yapışık olarak inşa edilmişleridir. Yolun sol tarafında, Ayasofya’nın önce kocaman binası, sonra bahçesi yer alır, sağ taraftaki yüksek saray duvarının önüne de bu dizi tarihi evler sıralanmıştır. İstanbul’un bütün özelliklerini taşıyan, bu cumbalı, kafesli evlerin kimisi iki kimisi üç katlıdır. Soğukçeşme Sokağı, doğu ucundaki Ayasofya’nın rokoko uslubundaki kuzeydoğu kapısı ve biraz daha ötedeki Bab-ı Hümayun'la vurgulanır. Bab-ı Hümayun'un batısında, Topkapı sarayın önündeki büyük açık alanda yer alan18.yy . barokIII. Ahmet Çeşmesi, Soğukçeşme Sokağı'nın başını daha da iyi tanımlar.
Sokağın batı ucunu, padişahların geçit törenlerini denetlediği, Osmanlı baroğu üslubundeki küçük, çokgen bir pavyon olan Alay Köşkü tanımlar. Sokağa ismini hemen oradaki, 1800’e tarihlenen Soğuk Çeşme verir.
Son kazılar, sokağın güney ucunun yakınında, olasılıkla Ayasofya’nın kendisi kadar eski bir Bizans sarnıcını ortaya çıkarmıştır.
Ayasofya’nın kuzey doğu kapısına bakan yapının içerisindeki Naziki Tekkesi, Soğukçeşme Sokağı’nın sosyokültürel önemine katkıda bulunmuştu.
Bu güzelim ev ise 6. Cumhurbaşkanımız Fahri Korutürk'ün doğduğu evdir
Burada oturan nüfus, karşıdaki Ayasofya ve arkadaki Topkapı Sarayı ile ilgili kişilerdi. Saray kapısı tarafındaki birinci ev Naziki Tekkesi şeyhinin hanesiydi. Zamanla ve özellikle hanedanın Dolmabahçe Sarayına taşınmasından sonra bu sosyal dokuda değişim olmuş İstanbul’un orta sınıf tabakasından diğer aileler de ev sayısı sınırlı olan bu iç sokağa yerleşmişlerdir. Bunlara bir örnek, sokağın ortasında Ayasofya’nın aşevlerinden eski kapısının tam karşısına gelen Türkiye'nin 6. Cumhurbaşkanı n doğduğu evdir. Fahri Korutürk’ün babası Şura-yı Devlet azasıydı..
20. yy başına kadar, sadece Soğukçeşme Sokağı'nda değil, Ayasofya’nın arkasında
ve hatta önündeki meydanda da evler bulunmaktaydı. 20. yüzyıl başında
artan trafik nedeniyle meydanda bulunan evlerde ağır tahribatlar olmuş
ve bu evler yıkılmıştır. Fakat Soğukçeşme Sokağı bu trafikten
etkilenmediği için bugüne kadar muhafaza edilebilmiştir.
Sokaktaki evler, geleneksel Türk Evi karakteristiğini yansıtan renkleri taşımakta idiler. O yüzyılda evler, çoğu kez saman sarısı, tahin rengi, sardunya sarısı, açık mavi ve yeşil renkte idiler..
Artık yorulduğumu hissediyorum ve sabah kahvemi içmek üzere sizi de çok seveceğiniz 3ayrı mekana davet ediyorum
:)))))
Gezi Devam edecek ......
4 yorum:
Sultanım sokağa özellikle evlere bayıldımayağına,objektifine sağlık:)
Hayırlı ramazanlar,sevgiler...
İstanbul'un tüm sokakları böyle olabilse keşke..ne kadar güzel, sakin, mutlu görünüyor...
Istanbul`u degil, bir romanin sayfalarini geziyor gibiyim burada. Emeklerinize saglik. Hayirli ramazanlar
ben bu sokağa bayıldımmmm. ramazandan sonra arşınlamalıyım burayı mutlaka. küçükken çok gitmişliğim var ama şöyle bir ağız tadıyla gezmek lazım :)
Yorum Gönder