İZMİR- URLA GEZİSİ

>> 9 Ağustos 2010 Pazartesi

İzmir'in adını bile duymak yeter de artar bana ! Aklıma hep Çeşme, Alaçatı ve Urla gelir her daim !!! Akşam yenen balıklar, sakızlı kahvem,yanında sakızlı lokumlarım, yemek sonrası ise mutlaka sakızlı dondurmam.. Püfür püfür esen rüzgar, tertemiz berrak deniz ve sahilleri ,Yüzünü ATATÜRK'e dönmüş şahane İzmir Halkı ve doyamadığım rum evleri, kısaca güzelim İzmir İzmir İzmir !..
Haziran'da biraz dinlenmek ve süpriz kutlama için İzmir'deydik ve bu güzel haftasonu kaçamağını sizlerle de paylaşmıştım . Oradayken İzmir'li aile dostlarımız ile bir kahve keyfinde buluşmuştuk,bize ''Temmuz da hazır olun sünnet düğünümüz var mutlaka bekliyoruz,tüm plan ve programlarınızı ayarlayın !! '' demişler ve bizlerde mutlulukla onaylamıştık ta o günden. Ve gün gelip çatmış, biletler alınıp erkenden sabah uçuşu için Sabiha Gökçen Havalimanına varmıştık.

Güzel bir haftasonu, güzel bir gökyüzü bizi bekliyor ve bizde onu bekletmemek için, havalanıveriyorduk..
Hemen altımızda Kurtköy- İstanbul Park görülmekteyken başlıyordum havadan resimlemeye bu keyifli dakikaları,
Yavaş yavaş marmara denizinin ve İstanbul'un üzerinden ayrılmaya hazırlanıyor,
Güzelim prens adalarına veda ediyorduk
Şehrin suyunu sağlayan baraj da okadar net görünüyordu ki, bayılıyordum tüm gördüklerime,
Ama Ege hava sahası pamuk doluydu, pofur pofur bulutlar çok eğlenceli ve keyifliydi :)
Az sonra daha kahvem bile bitmemişti ki, İzmir , Güzel İzmir aşağılarda yavaş yavaş belirmeye başlamış, iniş anonsu yapılmaktaydı,
Hele hava puslu olmasına rağmen, Atatürk stadını net olarak görüntülemek harikaydı ve inişe geçip, iyice alçalmıştık,
Nihayeti Adnan Menderes Havalimanına inmiş, el bagajlarımız olduğundan, hiç vakit kaybetmeden, İzmir'deki Şöförümüzün bizi almasıyla, kordondaki Otelimize varmıştık...
Otele Kısa sürede varıp, yerleşmiş, hatta odadan güzelim İzmir'le Bakışıp, az sonra buluşmak üzere,
hemen kendimizi dışarıya atmıştık..... (resim : pasaport ve karşıyaka)
Kahvaltımızı Egeye doğru göz göze yapıp, mis gibi İzmir tulumları, gevrekleri, boyozları, tazecik çay eşliğinde bitirip,
İzmir sokaklarına doğru yol almaya başlamıştık,
Buca'daki Dünyanın en büyük rölyeflerinden biri olan,
Dev ATATÜRK Maskını kaç keredir resimleyememiş ve çok hayıflanmıştım. Nihayet bol bol resimler çekip, burnumda tüten Alsancak- Kordon!a doğru yine yola koyulmuştuk.
Gündoğdu meydanındaki Cumhuriyet Ağacı Anıtını da masalıma ve sizlere hediye etmek için resimliyorum, İzmir in Kordonboyu - Gündoğdu meydanında bulunan bu heykel; Kurtuluş savaşında Atatürk ve süvarileri simgeliyor, kaidesine ise tüm cumhuriyet tarihi işlenmiş.
Yine kordon boyu yürüyüp,
pasaportu geçip önce otele geliyor, elimizdeki paket ve poşetlerden kurtulup, doğruca öğlen yemeği için yer ayırttığımız,
meşhuur Topçu'ya geliyoruz. Çöp şişler, kaşarlı köfteler eşliğinde, biraz ! abartıyoruz :)
bunları hazmetmek için, yine alsancak, 9 eylüle doğru gerisin geri yürüyoruz !!!
Rotamız en sevdiğimiz yer, Reyhan Pastanesi oluyor.. İstanbula eşe dosta götürmek üzere, yine İncir tatlıları alıyor, Soluklanmak için bir köşeye oturuveriyoruz. Ben limonata ile yetineceğimi sanıp , masal kahramanımın sakızlı dondurmalı ,çikolatalı pastasına gözümü dikiyorum ! :))) ama yemiyorum :) diyemicem çünkü, nasıl baktıysam artık ! masal kahramanım, kaşık kaşık banada yediriyor !
Reyhan pastanesinin olduğu sokağı ve mevkiyi çok seviyorum, bu sakinlik , sessizlik bana harika iyi geliyor, Saate göz atıyoruz , akşam Urla'ya geçeceğiz ve masal kahramanım ''otele dönmemiz gerekli , kalkalım mı ?'' diyor , beraberce yakın olan otel mesafemize ağır ağır yürüyoruz,

Otelin yakınında ki bu güzel çiçekçide mola verip, akşam davet için çiçek seçiyorum sevgili ev sahibesi arkadaşıma,, ellerimle , özenle ve tek tek, çok sevdiğim beyaz güller ve lilliumdan oluşan bir aranjman yaptırıp, otelimize yollamalarını rica ediyoruz. Sonrada kendimiz hazırlanmak üzere otele dönüp, her şey bitincede yola çıkma zamanının geldiğini görüyoruz. Şöförümüz tam zamanında geliyor,
Ve Urla'ya doğru ,güzelim İzmir ve Çeşmealtını seyrede seyrede ilerliyoruz.. Akşam çökmüş, güneş kızarmış, buğulu bir renk İzmir semalarını donatmıştı,
Akşam 8 civarı Urla sınırındayız,
sağdan güneş yavaş yavaş batmakta, ufuk çizgisi pespembe, ve yaklaştıkça deniz, güneşten düşen kızıllıkla , enfes bir şekilde parıldamaya başlıyor
hemen arabadan yakalıyorum bu günün son vedasını,

Aile dostlarımızın çok sevdiğimiz yazlık evlerine varıyoruz. Muazzam kelimesi az kalır bu şahane bahçelerinin ve evlerinin yanında. Sayısız meyve ağacı, her çeşidinden çiçekler, enfes kameriyesi, olimpik havuzu ve unutulmaz manzarasısı ile tekrar büyüleniyoruz Urla gecelerinde. Kapılarda karşılıyorlar, elleriyle ,yürekleriyle, yerimize buyur ediyorlar.. Öyle güzelki ortam, saat 8.30 civarı hava hala aydınlık, eş dost gelmeye başlıyor ,masamız coşup, şenlenmeye başlıyoruz. Dostlarımızın oğullarının sünnet düğünleri kutlanıyor bu sevgi ve aşk dolu evlerinde.
Davetliler yavaş yavaş yerlerini almış, dört dörtlük bir catring hizmetiyle baş başa kalmıştık ..

Özenle seçilmiş ikram ve yemekleri hakverirsiniz ki tek tek sıradan bir gün gibi davranıp ! çekemedim.. Masamız seçkin İzmir'lilerle dolu, sohbet ise tek an dahi kesilemeyecek kadar neşeliydi .....
Çok kıymetli ev sahibelerimizin yıllar önce ilk tanışmalarına vesile olan, söz-nişan-düğünleri de dahil olmak üzere !, ve bugün çocuklarının sünneti de eklenince ,tüm özel zamanlarında yanlarında olan , Aile dostlarından sevgili Gülay ( Sanatçı Gülay Eralp) yine bu güzel gecenin assolistiydi, duru sesi, kusursuz yorumu ile sabahın ilk ışıklarına kadar bizlerle masalarımızda her telden meşk etti. Benim için 2 kez ' Ah İstanbul :) !! ve Bir kezde Kalbim Egede Kaldı'yı söyledi, her zaman olduğu gibi .))) .....Daha sonra Elbetteki İzmir Efe'lerinin gösterisi, Rum sanatçıların katıldığı muhteşem sirtakiler, rüya gibi yunan şarkıları, mezdeke grubu ve İzmir tavernalarının Kralı nın aldığı sahne ile hakikaten unutamayacağımız bir gece sabaha karışmaya başlamıştı...( affola ismini unuttum :)
ve bitmesini hiç istemediğimiz bu güzel, anlamlı gece neredeyse , sabaha doğru son bulmuştu,
Öğlene doğru, Kısa bir Urla turundan sonra, tekrar İzmir'e dönmek , Oradan da İstanbula uçmak üzere yola koyulmuştuk. Eğer bir mani olmazsa sonbaharda tekrar Urla'da olmayı planladık dostlarımızLa.
çeşmealtı plajı
Urla-çeşmealtına tepeden bakış
Urla - çeşmealtı TDDY. tesisleri
Urla -hastane adası (karadan adaya yol bağlantılıdır)
kalabak limanı
Urla iskelesi- Limanı . Buradaki sayfamın en sonunu Okuyun lütfen



Ben Ege'yi her zaman çok sevdim..
Ama en Çok İZMİR' i.
Hani şarkı da ; der ya '' Kalbim Ege'de Kaldı '
Bir elimde defne, bir elimde zeytin dalı,...
Hep bir yanım oralı ! ..............
SEVGİLERLE...

13 yorum:

nesrin 9 Ağustos 2010 10:32  

Bütün görüntüler cok güzel. Gönlünüze saglik. Sevgiler...

Sevil Şahin 9 Ağustos 2010 10:50  

izmire gectiğimiz sene gitmiştim fakat gezme fırsatım olmamıştı
senin resimlerinle nunucum nede güzel bir şehir olduğunu birkez daha inandım.
Kısmet inş. bir gün bednede tekrar izmirde olabilirim
sevgilerimle

Miskokulu Lezzetler 9 Ağustos 2010 10:56  

İzmirde biz İzmirlilerde bu güzel yazılarınızı çok sevdik . Kaleminize sağlık İzmirden sevgiler Nuray Hanımcığım....

Adsız 9 Ağustos 2010 11:03  

çok iyi biliyorum ve hepimizde bilirizki sen sevdiysen şayet, vefandan dolayı unutmazsın
yüreğin sağlamdır bırakmazsın bir daha hiç.
ama korkum oki ilk fırsatta egeye hatta çeşmeye gidip yerleşeceksin bunu seziyorum.
boğazın güzel kızı,
ege seni kalbinin tam ortasından yakalamış gelgörki.

=]]] asu

Bir Dut Masalı - nUnU 9 Ağustos 2010 11:07  

nesrin,
!!! İzmir çok güzelll.... :)


sevil,
ne acı gidip de,arşın arşın gezememek :(


mine,
:)) teşekkürler...sizlerin gözünden mutlaka ki çok daha farklıdır şehriniz :)


ASUMAN,

!!!!!! allah mı söyletiyor ne ?
:))))))))))))))))))

kalpkurabiye 9 Ağustos 2010 11:29  

Nuray Hanımm.
havadan çekilen fotoğraflarınız beni çok etkiledi hatta tüylerim diken diken oldu.. muhteşemm.. mükemmell..
izmir şahane biryer..
bizde seneye balayımızı alaçatıda yapmayı planlıyoruz.. çok heyecanlıyımm:))
çok güzel fotoğraflar..

Adsız 9 Ağustos 2010 11:37  

offf off.
gelde imrenme be arkadaş !
yanıp tutuştuk şu istanbulda,
atın beni de egeyeee )))))

ferda

YeMeK vAkTi 9 Ağustos 2010 12:34  

Harika resimlerharika izmir...ne kadar çok gitmek istedim görünce

Hayatın Ressamı 9 Ağustos 2010 13:20  

Bende Ege'nin heryerini ayrı seviyorum.Urla'yı merak ediyorum daha önce görmedim hiç.

Eya 9 Ağustos 2010 13:27  

Nunucugum...sonradan Izmirli oldum ama bende Izmir´i cok seviyorum...tabii Istanbulumun yeri ayri :))) Eylül´de senin kulaklarini cinlatarak Izmirin keyfine varacagim insallah.Bu arada Topcu ve Reyhan not edildi,paylasim icin tesekkürler

zehra

Adsız 9 Ağustos 2010 15:56  

Güzel İzmir bu kadar mükemmelmi anlatılır? Belgesel tarzında anlatım yapmışsınız.Yayınlamış olduğunuz her kareyi adım adım bildiğim için inanın İzmir e hiç gelmemiş kişiler gelmiş kadar olmuşlardır.Güzel İzmir sessiz sakin İzmir dün tepeden bir sihirli değneği olan peri geçmiş sende bütün sunumunu yapmışsın dedim kendi kendime.Ellerinize yüreğinize ve sevginize sağlık.
Nilly

umutluhayat 9 Ağustos 2010 20:49  

izmir benimde aklımı başımdan alan bir şehir.kilim otelde mi kaldınız acaba,sanıyorum odadan resim çektiniz ve bende aynı yerin odadan çekilmiş resimleri var.umarım bir aksilik çıkmaz ve bende bayramda izmir ve alaçatıda olurum.sevgiler.

mandalincikmazi 19 Ağustos 2010 12:10  

Ay Reyhan pastanesine kadar gelmişsiniz ben de tam Reyhanın karşısındaki sokakta çalışıyorum :)
Resimler çok güzel.

MASALA SESLENENLER....

Yükleniyor...

ESKİ MASALLAR (arşiv)

  © Free Blogger Templates Autumn Leaves by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP