POLONEZKÖY/ 2012/ KİRAZ FESTİVALİ/ BABALAR GÜNÜ

Haziranın ilk günleriydi, İş seyahat programımızı  gözden geçirip, uygun görünce de, Babalar günü için sessiz sedasız yer ayırttırıyorum Polonezköyde'ki sevdiğimiz bir mekana,

Masal kahramanımın tercihini biliyorum ama orayı atlıyorum, Oda sevmez patırtı lakin,  O'ra  çok gürültülü, müzik sesi yüksek, kalabalık curcunalı, havuz-- çoluk çocuk bıktırıcı oluyor bana göre çünkü... Birde öyle özel günlerde O'raya hiç gitmeyceksin hatta !!!  Neyse ben rezervasyonu yapıyorum günler öncesinden diyorum ki Kendisine, '' havalar çok ısınmadan bir Polonez yapalım, kahvaltı olsun ama ,sessiz sakin bir yerde  kafa dinliyelim ikimizde..Ne dersin ? 

''  Hayır denemeyecek kadar cazip '' diyor masal kahramanım ( rahatlıyorum )

Hem bahçesinden toplanan salatalıklar , biberler gözümde burnumda tütüyordu vallahi  buranın ...Hele sıcacık fırından çıkardıkları zeytinli ekmekler zamanı durduran dakikalardı desem yeriydi.

...Mis gibi folluk yumurtalarından gelen , zeytinyağında pişirttirdiğim melemenimi de yabana atmayın  sakın , içinde bahçe biberleryle bezeli çıtır çıtır leziz mi leziz doğrusu .

Ya ev yapımı bahçe güllerinden reçel, hele şeker pancarından yapılan  o özel lezzete ne demeli ?

çok özlemişiz doğrusu kış boyu biz bunları.....

ben gelmiştim ama masal kahramanım ilk kez geliyordu buraya.. sevdi- beğendi mekanı. sen biliyorsun bu işleri, kim ne sever, ne ister iyi analizcisindir sana her zaman  güveniyorum bu konular da '' diyor..

zor beğenir ya  (bende aynen tabii ) yine rahat bir nefes alıyorum...

Zaten Cabbar'cığımı nasıl da özlemişim !!!!  :=))

efendim tanıştıırayım Cabbar bey bu mekanın emektar papaganı... Gidenler gelenler pek iyi bilir,

bakmayın böyle durduğuna bana değil, ama başkalarına öyle bir çemkirmişliği var ki af buyrun..!!

 aklınızı alır sesiyle !!!! Tabbi Ona yakışmıyor bu haller, lakin papağanları bağırtı sesleri malum ! allah muhafaza :=))))

herşey bahçe, herşey dalında bayılırsınız.. ama illa bahar- yaz  olmalı mevsim.. aldanırsınız sonra.

çok neşeli çok enerjik mini köşelerle bezeli çiftlik, insanın yüzü hep gülümseme moduyla doluyor gezindikçe.

şapkaları almamak için kendimi zor tutuyorum...

şapka hastalığım malum,, allah sizleri de esirgesin bu hastalıktan !  :=))))

Bu köşeyi çok seviyorum, bisiklet formundaki saksılıktan ediniyorum bu yaz bende,  çok seviyorum hatta üzerinde koyduğum rengarenk sakız sardunyalarıyla beraber harkulade oluyorlar....

çocuklar kağıttan sandal- gemiler yüzdürüyorlardı az önce, onlar gidince banada resimleme sırası gelmişti...

veeeeeeeee buranın en güzel özelliğinden birine geldi sıra.

PASTALAR..

Emin olun lezzet patlamaları yaratıyor hepsi de... Tatmışlığım vardı geçmiş senelerden...Frambuaz - karamel perişan ediyor insanı... Miss gibi bir kahveyle  dünya duruyor o anda inanın.

geçerken burası beni yerime mıhlıyor adeta !!!  Şu anda içinizden güzel olan  ne geçiyorsa, on katıyla benim içimden gelip geçti...

 hatta ev sahibeleri dışarı çıkıp bana arzu ettiklerimden onlarca dal verdiler !!!

tüm yaz balkon ve bahçelerimize paylaştırdım bende olmayan renkleri türleri, seneye şenlik var anlıyacağınız saksılarımda  :))

ve kahvaltı bitti.. arabamıza binip, merkeze geldik, köy kahvesinde karşılıklı oturup, az şekerli kahvelerimizi yudumlarken, sabahki rastladığımız koşturmalar- telaşlar yerini festival tınılarına  bırakmıştı..

Geleneksel POlonezköy KİRAZ FESTİVALİ.

Her yer kiraz ağacı, her bahçe kirazdan yıkılıyor zaten.. Tablo misali.....

Bizde rengarenk kirazlardan alıp, dutlarımıza özel itibar edip ,

festival standları arasında turlamaya başladık...

henüz erkendi, ama  müzikler, şarkılar alışverişler başlamıştı. Onur konuğu Erol Evgin di.

Ama biz konseri ve etkinlikleri bekliyemedik !! Güzel huzurlu bir günü bitirirken İngiltere'den küçük karadutumuz telefonlarımızı şenlendirip kahve yanına çikolata oldu bizlere :))

Babasını kutlayıp günlerini anlattı  kısaca .. Biraz tatil yapıp 2-3 şehri gezmiş , Londra için en sona saklıyorum  orayı çünkü -4-5 gün ancak yeter oraya dedi... Katılıyorduk O'na.. daha sonra tekrar kuzey İngiltere'ye geçecekti gezmek için... Onunda Okulu bitiyor, günleri azaldı ,şimdilerde  sonbahar ortası dönüş için hazırlanıyor...hayırlısı.

Öğleden sonra güneş iyice kendini belli etmişti... Çok hoş, doğayla içiçe bir günü ardımızda bırakıp, bir çok konuyu gözden geçirip, yeni projelerimizi  konuşmuştuk masal kahramanımla..

Daha sonra  tekrar bir pazar , ama en kısa sürede olan bir haftasonu buralara gelmek için sözleştik liseli gençler gibi :=))

Bana pazar olsun, içinde illa kahvaltı, doğa- deniz olsundu...

GERİSİ LAF.. SAZZ.....

HERKESİ DAVET EDİYORUM... HELE ŞU SONBAHAR ZAMANLARI NE TATLI OLUYOR....