DARÜZZİYAFE/ SÜLEYMANİYE KÜLLİYESİ

>> 23 Mayıs 2013 Perşembe


Kış aylarını nasıl geçirdiniz bilemiyorum, ama ben kar -kış demeden ,İstanbul Aşığı bir Seyyah olduğumu bıkmadan belirtiyorum bu aralar sizlere.. Hele güneşi görmüşsem, hava durumu rüzgar yok da demişse kim beni tutar ki !!

Mart ayının en güneşli, en duru günlerini de ısrarla Tarihi Yarımada da geçirdim.. Favorilerim ; Süleymaniye- Sultanahmet- Beyazıt- Kapalıçarşı  ise dört yapraklı yoncalarımdı..

O sabah da diğer sabahlar gibi usuller bozulmadı bende ! Önce ailecek kahvaltı.. onların uğurlanışı,  masal evimizin neşe kaynakları papağanlarımızın bakımı, evin toparlanması , sonra biraz sosyal paylaşım  sitelerime göz atışım , ardından  günlük haberler,  nihayetinde keyif çayıma eşlik eden  hazırlık dakikalarım da evden çıkış finalimi daima takip etmişlerdir.

Havalar güzeldi , erken açan mor salkımlar bana ilham oluyorlar o günlerde..
Koyu mor bir  kadife pantolon seçiyorum, mor bir hırka, içine kum beji boğazlı kazak giyiyorum, mevsimlik trençkotum, ve uyumlu bir fularla evden çıkış..
Kuaförüm '' erkencisiniz , yine program dolu galiba bugün ' diye çözümleme yapıyor !
:))) başımla onaylayıp,  okuduğum kitaba geri dönüyor ve henüz kısalmamış uzuun saçlarımın bitişini bekliyorum.. ve bitiyor .
 
Vapura daha zaman var. Rıhtımda martıları ve şehir hatlarını resmediyorum..
Az  şekerli sabah kahvem bol köpüklü ve o anlara tümüyle şahit...
Martı sesleri , gelip-giden vapur seslerine karışıp,  denizin üzerinde ahengi sergiliyorlar..
Dalgaların köpüklerini seyrederken ,  günün geçirilecek saatlerini ve mekanlarını hızla, bir bir   sıraya dizmekle meşgulüm..zamanın nasıl akıp gideceğini bildiğimden bunu özenle yapmam lazım.

Not ; Matbah (mutfak) ve mekelden (yemekhane) oluşan ve darrüzziyafe diye adlandırılan iki bölümle birlikte kiler tabhane (misafirhane) ahir ve kervansarayın da bulunduğu imaret kare planlı bir orta avlu çevresine inşa edilmiştir.



Vapurdan tüm güzelliğiyle yakın zamanda naturası değişecek olan Haydarpaşa'ya bakıyor üzülüyorum... Sonra sevdiceğim Galata kulesini görüyorum için için özlüyorum yine,  gözlerime Muhteşem Topkapı saray ve Sarayburnu takılıyor adeta kitleniyorum....
Az sonra tüm haşmetiyle koca Eminönü beni kucaklıyor....
Vapurdan  inip, karşıya geçiyorum ilk tramvayla Beyazıt'a geliyorum..
Üniversitenin yanından geçip Güzelim eşsiz  Süleymaniye'nin yolunu tutuyorum.. Bin bir insan çeşidinin içinden , her renk- her ırk gencin -öğrencinin olduğu akademilerden birer birer geçerek ,Şaheser Süleymaniye Camiisine ve Külliyenin önüne geliyorum.. 
Camii ye giriyorum aylardır restarosyan devam ediyor,  içi olağanüstü güzel , dualar ediyorum ibadetimi tamamlayıp, kütüphaneyi geziyorum,  Koca Sinan'ın türbesini ziyaret edip, artık hem çok aç, hem oldukça yorgun olarak kendimi,  huzurun ta kendisi olan  Darüzziafeye'de öğlen yemeği için buluyorum..
Bugünün amacı bu çünkü :)



Darüzziyafe, Kanuni Sultan Süleyman tarafından İstanbul'un fethinin 100 yıl münasebetiyle Mimar Sinan'a yaptırılan (1550-1555) Süleymaniye camii külliyesinde olup ilk zamanlarda imaret ve daha sonra bugünkü adıyla Osmanlı devletinin ziyafet salonu olarak kullanılmıştır.

Bir süre, Türk İslam eserleri müzesi olarak kültürümüzün hizmetinde bulunan bina 1991 yılında asli unsurlarına sadık kalmak suretiyle yapılan bir restorasyon çalışmasından sonra bugünkü haliyle Türk Mutfak kültürünün hizmetine sunulmuştur.

Darüzziyafe, 350 kişilik Kanuni, 250 kişilik Sinan, 150 kişilik Türk dünyası kapalı salonları ve yaz aylarında 350 kişilik avlusuyla bir öğünde toplam 1100 kişiye servis yapabilecek kapasiteye sahip yüzlerce çeşit leziz ve nadide Türk yemeklerinin pişirildiği tarihi bir mekandır
.
Not ; Matbah (mutfak)  Mekelden (yemekhane) oluşan ve darrüzziyafe diye adlandırılan iki bölümle birlikte kiler tabhane (misafirhane) ahir ve kervansarayın da bulunduğu imaret kare planlı bir orta avlu çevresine inşa edilmiştir.


 

16 yorum:

MERVE 23 Mayıs 2013 22:55  

Beyazıtta İstanbul ünv.sitesinde okuyorum ve buraya hiç gitmedim..
yarın arkadaşımın doğum günü çok sever böyle farklı yerleri, onu mu götürsem diye düşünüyorum şuan :)
çok güzel anlatmışsınız ..

Dostbahcesindenlezzetler 24 Mayıs 2013 07:44  

Daruzziyafe de bir oglen yemeginde hemde Daruzziyafe koftesi yemistim. vede cok sevip evimdede denemesini yapmistim..tadini tam tutturamasamda sekli tutmustu:)) paylasim icin cok tesekkurler..sevgiler..

durutarifler 24 Mayıs 2013 08:14  

Biz de arada sırada eşimle atlayıp geliyoruz İstanbul'a . Bursa'lı olmanın avantajını yaşıyoruz yani :)
Zevkle geziyoruz.
Sevgiler

Bulbulunyeri 24 Mayıs 2013 09:17  

Canım,
seninle beraber İstanbul'u adımlamayı çok seviyorum. Mart ayında yanındaymış gibi soluksuz okudum ve fotoğraflarına baktım.
Nazlı İstanbul'un her yeri ayrı bir güzel. Başarılı bir rehberin gezi notlarını okumak da ayrı bir zevk.
Ülkemde eskiyi saklamak, eskiye sadık kalmak ayıp gibi, şimdi sözüm ona modernlik adına yapılanlar insanın kalbini acıtıyor.
Geçmişte yapılabilenlerin seviyesinde bugün hala bir şeylerin üretilmediği bugünlerde keşke geçmiştekilere sahip çıkabilsek. (Sadece kültürü ve eserleri anlamında)
Sevgiyle kal.

Bir Dut Masalı - nUnU 24 Mayıs 2013 12:51  


merve sevim
doğum günü kutlu olsun.. çok cici bir gün sizi bekliyor olacak :))


dost bahçesinden lezzetler
evet :) hepimiz seve seve o denemeyi yaptık ! ama orada yemek en iyisi yine de..
sevgiler


nilay

ne mutlu nilaycığım.. ne keyif.. hoş gelişler olsun


bülbülün yeri

her kelimen doğruları çarpa çarpa anlatmakta Birgül cüğüm.
En azından bizler bazı rahat insanlara, rahatsızlık ve memnuniyetsizlikler vererek gerçekleri söylemek durumundayız.

Elde avuçta bir parça eski eser kalmış.. O da dizilerin varlıklarıyla varlık bulmakta..Yoksa harabelerden kalıntıydı pek çoğu..

çok sevgiler..

Adsız 24 Mayıs 2013 15:33  

masal gibi yazıyorsunuz,lütfen daha sık yazın...harikasınız...

Bir Dut Masalı - nUnU 24 Mayıs 2013 15:42  


teşekkürler..
Lütfen sizde ''ADINIZI'' yazınız :)

Unknown 24 Mayıs 2013 15:46  

Sultanım yüreğine sağlık öyle güzel anlatıp,resimliyorsun ki seninle gezmiş gibi oluyorum:)))Öpüyorum...

Adsız 24 Mayıs 2013 17:19  

Üzgünüm adımı yazmayı unutmuşum...
Çiçek Saraçoğlu

Gamze Esra Ersöz 24 Mayıs 2013 18:15  

Burası çok merak ettiğim yerlerden biriydi.Sizin önerilerinizi dikkate alarak kısa zamanda ziyaret edicem :)

Bir Dut Masalı - nUnU 24 Mayıs 2013 18:39  

deryam
varol canımm :))

Çiçek
Çok teşekkür ederim zarif dönüşünüze :))



yaşam izi

çok mutlu oldum :))

NzlGl 25 Mayıs 2013 08:20  

Vallahi gezi süperdi :) ama aklım evdeki çay servisinde kaldı :)))))))))))))))))))))))

Bir Dut Masalı - nUnU 25 Mayıs 2013 09:03  


Nazlım
vallahi bende diyordum ki, kimsenin umrunda olmadı benim çağğğnım çay servisim :)))

:))))

dimi ama..
hem mutfak kapalı artık tarif yok dememe kızarlar, hemde mini de olsa sunumumu beğenmezler
Onlar cezalı canım cezalı
sana kocaman dilim geliyooo
:)))))

NzlGl 25 Mayıs 2013 17:07  
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
NzlGl 25 Mayıs 2013 17:08  

yupppiiii

ay buna bayıldım nunucuğum :)))))

sevinçten harfleri eksik yazmışım lütfen bu yorumu onaylayın :)))))

çok öpüyorum, sevgiler

Pumpulininmutfagi 27 Mayıs 2013 14:57  

Daruzziyafe diyorum ımmmmm diyorum
Yemeklerine hayran kaldığım,fırında sütlacının tadını hala unutamadığım yediğim yemekleri hatırladığımda yüzümde hala tebessüm oluşturan bir mekan.
Gitmeyenlerin bilmeyenlerinde bu güzel mekanı keşfetmesine vesile oldunuz
Teşekkürler,sevgiler:)

MASALA SESLENENLER....

Yükleniyor...

ESKİ MASALLAR (arşiv)

  © Free Blogger Templates Autumn Leaves by Ourblogtemplates.com 2008

Back to TOP