ESKİ FOÇA - PHOKAİA

BAYRAM TATİLİ / 2011

FOKLAR DİYARI FOÇA ( Phokaia)

Şarkıya takılıyorum, öylesine bizlik ki , adeta bize söylüyor '' hiç iyi gelmezmi deniz havası,

bi göz oda buluruz, sokarız kafamızı, açarız radyoyu, yol nereye biz oraya..... ''

bizde eşlik ediyoruz şarkıya ,çıkıyoruz yollara. 

Yol bizi o güzelim Eski Foça'ya  götürüyor..

Öyle ki bayram öncesinden başlıyoruz tatile , o güzelim atmosferi tam anlamıyla sindirebilip, tüm hoşluğu anılara armağan edelim istiyoruz.

Eski Foça'ya ayak basıyoruz !!!! 
Yıllar önce 1982 de kardeşimin askerlik zamanlarından ta bugüne dek, çokça değişmemiş güzel Eski Foça'dayız bu  bayram..
3-4 gün yeter ,sonra bergamaya - alaçatıya kaçarız diyoruz, ama bir bakıyoruz ki 6 gün !!! olmuş  lakin dönemiyoruz ! :)
Bu sefer anıları kendi hanemize yazıyoruz... Başlıyoruz ilk günden büyülendiğimiz sahillerin kıyısında ilk yorgunluk molamıza...

Bizi arkadaşımızdan öte,  ailemiz gibi karşılayan Otel sahiplerimiz ,o unutulmaz ve ÇOK ÜNLÜ misafirpervanelikleriyle  karşılıyorlar...
Arabamızla Çok rahat  geldik,  hiç yorgun değiliz, yinede buzz gibi limonatalar eşliğinde hatrımızı sorup odamıza dek refaket ediyorlar...
Bu ŞAHANE İNSANLARI  VE OTELİ sonraya bırakacağım... İlk kez yapacağım böyle bir şeyi hemde.
 ONLAR ÖZEL POSTU KAT BE KAT HAKEDİYOR.. GÖRECEKSİNİZ ZATEN !!.
Sonra kısa sürede yerleşip Otelin önündeki  özel plaja iniyoruz...
Allahım !! Nasıl bir cennet köşesi yarattın,  boş bir zamanını burayamı ayırdın '' diyorum şaşkın şaşkın !!!.
Ve başlıyor MASALSI  UNUTULMAZ TATİLİMİZ.
Kitaplarınız, her an tazecik çayınız, kahveniz,  begonviller size ve gözlerinize vede dallara sarılıp -sarmaşık,
anlatılamaz berrak bir deniz, arkadaşlık edeceğiniz balıklar (!) havlunuz, şezlongunuz, martılar, kedicikler, güzelim köpekler, allı pullu tekneler, mimari şahanesi taş evler, ENFES  BİR EGE  çerçevesine yerleşip,   fondaki tüm zarifliğiyle pozunu veriyor, size kusursuz bir hizmetle, tüm keyfinize amade oluyorlardı ....

30 ağustosa geçen sene  Assos'ta, Bu sene Foça 'da denk geliyoruz, Ah bu şahane İzmirliler !! Böyle şehir görmedim ben Ata'sına sahip, bayrağına  aşık .....geçmişine tüm satır aralarıyla sahip .....
Sabahları yürüyüşe çıkıyoruz, saat 7 civarı.. Foça askeri birliklerle dolu bir belde olduğundan zafer bayramının hazırlıkları başlamış, belediye, askercikler, mehmetciklerimiz tören öncesi ve sonrası şehir kutlamaları için diğer telaşlı yorucu işler için emirleri yerine getiriyorlardı..
Kar beyazı bahriyeliler kuğular misali, jandarma birliği erleri ise mavi bereleriyle gözlerimizi dolduruyordu.. Hatta zaman zaman sağanak........(!)

Sonra kahvaltı biyor, biz o çok sevdiğimiz plajımıza geliyoruz, daha gözümüzün yaşı kurumadan, 25 kişilik personel üzerlerinde ayyıldızlı özel giysileri, yüzlerce bayrak formlu balonları denize, teknelere, platform üzerlerine, çocuklara, büyüklere  dağıtarak hazırlık yapıyorlardı...Az sonra kulaklarımızı delen geçen, taaaaaa.. karşı komşu Yunanistan'a kadar uzanan bir marş çalıyordu..
''' Çıktık açık alınla...............
.......... Gözyaşları, titreyen dudaklar, dolmuş yüzlerce göz, genç, yaşlı , çoluk cocuk bu coşkuyu dakikarca alkışlarla yaşıyoruz........ve bir kez daha, bıkmadan usanmadan ATA'mıza Ebedi sözümü veriyoruz.
İZİNDEYİZ CANIMIZIN İÇİ ! İZİNDEYİZ ! ATA'MMM...
VAROLSUN İZMİR ! VAROLSUN İZMİR'LİLER.
VAROLSUN TÜRKİYE... NE MUTLU TÜRK'ÜM, ATATÜRK'ÇÜYÜM DİYENE !! diyoruz.

Bayram coşkusu sonrası, ertesi gündeyiz.
!!
Şu duruluğa bakın, şahaserliğe bakın! nerde bulursunuz bu şahane sessizliği, 
ve de  sanmayın ki BOŞ ! Değil tabii , saat sabah sadece 9.30 civarı..
Ben yürüyüşten dönmüş kahvaltı sonrası, biraz resim çekmek için yürüyorum sahil boyu.
Buradan şehrin içine gidiliyor..... Restaurantlar, balıkçılar, pazar, ve alışveriş merkezi, marinalar, kale, camii her şey bu istikamette...

Bu taraf ise şehrin dışına, yeni Foça ve İzmir istikametine gidiyor, Birde bakın çarşı iznine gelen askerler var solda, jandarma birliğine de götürüyor yolun sonu.. Onlarda oradan geliyor.
Sağınız solunuz birlik  !! Çok emniyetli bir yer Foça !
Ama en çok TEMİZLİĞİ ile şaşkına çeviren tek belde diyoruz biz ... !!!!!!!!!
Yıllardır beni şaşırtan böyle bir belde olmadı. Ne denizde, ne sokak ve caddelerde !!! kırıntı yok...
Tebrik ederim, Belediyeyi, İNSANLARINI, Hatta İNSANLIĞI !!!!!
Alkışlar FOÇA 'ya !

Sonra sıra  inci misali dizilen Taş Evleri resmetmeye geliyor ... . Foça'nın simgesi Fok resimleri ise her yerden, her duvardan bize gülümsüyor. ( Çöp konteynrları dahil :)

Şu güzelliğe bakın,

her ev ne hayatlara şahit,

Bazıları büyülüyor çehreleriyle, her santimini resmediyoruz adeta...

hatta alıp götüresim geliyor bazılarını (!)

kim yaşamak istemez ki, kim ömrünü armağan etmek istemez ki böyle bir yere....

kim komşu olmak istemez ki, arnavut kaldırımlarına,

ahşap pancurlu taş evlere,

şu şahane renklere kim vurulmaz ki.... hemde kalbimizin tam ortasından vuruluyoruz...

Öğretmenler evi, çok önceki yıllarda sanırım okulmuş !

sonra, yürüyüp balıkçı marinası ve lokantaları geçip, beş kapılar kalesine geliyoruz. Restorasyon çalışmalarına bayram nedeniyle ara verilmiş , görüntü  arka tarafta iyi değil, bu sebeple buradan çekim yapıyoruz. Beş tane kapısı var kalenin. Adını buradan alıyor, Kapıdan içeri girince anfitiyatroya geliyorsunuz, Burada Kibele Tağpınağının restorasyonu var.. Lakin ziyaretçilere kesinlikle kapalı.. Giremedik !

Biraz yürüyünce  en sevdiğim yerlerdeyiz az sonra, sabahın erken saatlerinde doyamazsınız buralara, Şirin kediler, balıkçıları bekler halde günlük nevaleleri paylaşmak için :=)allı morlu tekneler öyle güzellik katıyor ki buraya,sırf bu enerjiyi alabilmek için, hep kahvelerimizi masal kahramanımla beraber balıkçı marinası civarında içmeyi tercih ediyoruz...
Yeni doğan güne ve güneşe, selamlar yolladığımız Ege'ye karşı...

Burada her şey ayrı bir keyif.... marina önünde kahveler böyle geliyor !

 birazda renk diyorum .. Bunlara Delfina'mız bayılacak :=)

çarşıya giriyorum,

burası (bizlere göre tabii ) en güzel ev yemeklerinin yapıldığı , ramazanın son 3 gününde iftarımızda bizleri mükemmel ağırlayan  tek yer.. Aradığınız tüm ev yemekleri, anne eli tadında !  Bayılıyoruz her şeyine, 
Ama aklımız balıklardaydı..
 Bayramdan itibaren balık keyfine bırakacaktık kendimizi çünkü :=)

zeytinyağlar, sabunlar, dostlar için İstanbul yolculuğuna hazırlar..

burası da çok sevdiğim bir yerdi, öylesine bizden izlerle dolu ki, ne çok anıları çağrıştırıyordu insana...

!!!!!  :=))))) NAZMİ USTA !!!
Hayatımda kimse beni 40 dakika !! bekliyeceğim bir kuyruğa sokmadı, sokamazdı da !!
Dondurma ÜSTADI !!! Nazmi Usta Hariç !!!

SADECE TADINA VARIN... BAŞKA BİŞEYCİK DEMEM. DEMİCEM..
Ha.. birde ben şu yaşa geldim , bir kerede vallahi 4 top dondurma yemedim !!! Bu kadar yani...

ve başka bir gün Yeni Foça civarındayız, sıra Foça'nın en güzelinde. Bu az önce tutulmuş   bir levrekti .!!!! Her an tazecik balık yemek, deniz tadında ve tazecik... Doyamadık doyamadık..

Bunlar ise bayram boyu , HER SABAH Balık haline gidip ellerimizle seçip alarak , akşam için ayırttığımız, tekir, levrek, çipura, dil balığı ve kılıçlardı.
Oranın en şahane  kuralı, balığı alırsınız, istediğiniz restaurant size,  nasıl isterseniz öyle hazırlar..!! Yanında özlem gidereceğiniz Ege otları da , zeytinleride, zeytinyağıda bonus !!!!
DAHA NE OLSUN...

 

ve son gecedeyiz...

Bayramın son günü. ÇOK KALABALIK !

Tüm Foça ayaklar altında,  enfes gökyüzü seramonisi eşliğinde  son yemeğimizi yiyoruz, kadehlere tekrar geleceğiz diyerek Foça' ya gün batımıyla VEDA EDİYORUZ...

:((((

>

İstanbul'a döndüğümde ilk işim:

Kocaman, ama kocaaaaman Ve  Kalben dilenmiş bir ''DİLEĞİMİ ''alıp, hemen,

''TANRININ DİLEK KUTUSUNA ATIVERİYORUM !!

TEK TEMENNİM BUNU OKUYUP, KABUL ETMESİ !

Herkese çok sevgilerimle.....

Foça'yı görün Lütfen .

İzmir'li Blogger  arkadaşlarımın seslerini duymak beni çok mutlu eder !