CİHANGİR TUTKUSU

İstanbul kış havasına büründü gibi, ama biz kış mevsiminde güzel bir gün yakalayıp, '' e hadi '' diyoruz iki arkadaş birbirimize, kendimize Bir güzel İstanbul ısmarlayıp da Hediye edelim !!! dedikten sonra, buluşuyoruz Kadıköy iskelesinde ve şehir hatlarının üst katına çıkıp ,boğaz havasını ve güzelim İstanbul'u içimize derin derin çekip,

ve İstanbul'a çok yakıştırdığım güneş eşliğinde, gözlerimize ve ruhumuza etiketliyoruz bu muazzam manzarayı an be an.

Böylesine eşsiz manzaradan sonra Beşiktaş iskelesine varıp , bir taxi ile, iki arkadaş soluğu doğruca Cihangir'de alıyoruz. Amaç hiç bir yere benzemeyen bu güzel tarihi semtte olabildiğince dolu bir gün geçirmek. Bu sebeple önce Beyoğlunda başlıyoruz gezinmeye, biraz Fransız sokağı (Cezayir sokağı) yapıp (resimler daha sonra ), Saınt Antonıo Kilisesine uğrayıp (resimler daha sonra ), hafif bir öğlen yemeği için benim çok sevdiğim bir mekanı tercih ediyoruz.Burası oğlumun ameliyat ve fizik tedavi dönemi boyunca haftalar , hatta aylar boyunca uğradığım mekanlardan biri.

Alman hastanesinin Otopark çıkışından ! sola dönünce karşınıza çıkan sokak içinde, 2.5 katlı, bir kadın elinin değdiği hemencecik belli olan, buram buram sanat kokulu ufacık bir cafe ! Gide gele sahibi ile de tanışıyoruz , hoş bir hanım, çoğu sanat ve hayat adına , çok cici sohbetler ediyoruz her defasında, dekorasyon tamamen kendine ait, eski 45'likler, Longplayler, eski radyolar, oyuncaklar, 50!lili yıllara ait afişler, tavana elleriyle yaptığı kelebek motifleri !!, yaptığı resimleri, el yapımı fincanları ve çok ilgi çekici aksesuarlarıyla,

gözlerinizin parıldayacağı şirin bir yer.. Kısaca farkı farkedilen benzersiz bir iç dizaynla ,iştahla hafif yemeklerinizi tadabiliyorsunuz.. Zaten sandalyeler ve sizler için seçtiğim köşelerle resimler , çoktan dile gelip sizinle konuşmaya başlamıştır bile .

Ben O öğlen tost ayran-soda tercih ediyorum (malum diyet) arkadaşım kocaman bir hamburger tabağına hemen evet diyor :)
Yemek sonunda adını alan mekanın simgesi içinde hesaplar geliyor, nazar boncuğuda hediye ediliyor :))) Eee okadar çok olay yaşadık ki masal ailesi olarak, onlarda bizi haklı buluyor sohbetler arasında ! :)

Hava güneşli ılık ama, tam dışarıya çıktığımızda, ufaktan yağmur çiseliyor, Hadi diyorum Betüş'e ''doğruca senle kahve içmeye Tarihi Savoy'a (pastane) gidelim '' Yağmur damlacıkları birer birer düşerken, kendimizi değil ama, mis kokan kahve fincanımızı ve sadece gözümle sevebildiğim ekler pastalarını şemsiyemizle korumaya alıyorum..
Bu güzel günü böylece bitirip, sizlere sevgiler sunup diğer postta buluşuncaya kadar hoşçakalın diyorum....
***********

Sevgili Derya'mızın eşi , 3. gün önce beyin kanaması geçirdi biliyorsunuz !
7. ocak / akşam 18. 30 itibari ile kendisiyle tlf. görüştüm. Dr. heyetinden çıkan karar AMELİYAT olmuş .. Halen iç kanama devam ettiğinden , beyin zarında oluşan 3 baloncuk sebebiyle , 10-11 Ocak günü , uzun sürecek kritik bir operasyon geçirecekmiş .
Herkese sevgiler yollayan sevgili Derya Eşi adına Dualar göndermemizi istiyor !
ŞİFALAR DİLİYORUM ,DUALARIMIZ KALBEN ONLARLA .