2 Eylül 2012 Pazar

RAHMİ KOÇ MÜZESİ - LENGERHANE


Lengerhane kare planli bir yapidir. Kare planli büyük kesme tastan dört ayagin tasidigi, ortada büyük, yanlarda ise dört küçük kubbeli bir çati örtüsüne sahiptir. Kübümsü yapinin içine, ana yapiyla ilintisiz, üç katli bir çelik konstrüksiyon yerlestirilerek Rahmi M. Koç müzesi olarak yeniden islevlendirilen yapi, gelenek ile çagdasligin bagdastirildigi bir örnek olmustur. Yeraltina alinan diger sergi salonlarinda, Sanayi Devrimi sonrasi teknolojilerinin ana ürünleri sergilenmektedir. Müzede kara, deniz ve hava tasitlarinin çesitli örnekleri de bulunmaktadir.



Hasköy'de, Tersane-i Amire'ye bagli bir kurulus olan Lengerhane, Osmanli donanmasinin kalyonlarinda kullanilan büyük çapalari dökmekte kullaniliyordu. Uzun yillar baska amaçlarla da kullanilan yapi 1990'larda Rahmi Koç'un girisimiyle yeniden islevlendirilmis ve bir endüstri tarihi müzesine dönüstürülmüstür.



Osmanli Imparatorlugu'nun degisik kiyi kentlerinde bulunan tersane-i amirelerden Istanbul'da, Haliç kiyisinda yer alacak olanin insasina 1513'te baslanmistir.
1613'te de, Azapkapi'dan baslayip Hasköy'e kadar uzananTersane-i Amire yapilari arasina Lengerhane'nin katilmasi için binanin yapimina baslanmistir.


1792 yilinda III.Selim'in Tershane Sarayi'nin tüm kiyi kesimini Tershane-i Amire'nin büyütülmesi için bagislamasindan sonra, Lengerhane binasi bügünkü görünümüne kavusmustur. Ancak, 1804 yangininin bu yapiyi nasil etkiledigine dair kesin bilgi verilememektedir.








Rahmi M. Koç Müzesi, Haliç kıyısında, biri Lengerhane diğeri Hasköy Tersanesi olmak üzere iki tarihi binaya sahip.

Rahmi M. Koç Müzesi Lengerhane Binası'nda kuruldu. 1991 yılında alınan Lengerhane Binası'nın restorasyonu Garanti Koza firması tarafından yapıldı. Orijinal binaya camlı bir rampa ile geçilen yeraltı galerisi ilave edildi ve Aralık 1994'de açıldı. Müzenin ilk bölümünün süratle büyümesi ile 1996 yılında Haliç'in kıyısında, Lengerhane Binası'nın tam karşısında, bir harabe olarak duran Hasköy Tersanesi alındı. 14 terk edilmiş bina ve tarihi kızak orijinaline sadık kalınarak restore edildi, ve müzenin ikinci kısmı Temmuz 2001'de açıldı.

İnsan doyamıyor, baktıklarına inanamıyor.. adeta yaşıyor bu Müze !! Sizinle nefes alıp veriyor..
LÜTFEN :
görmediyseniz , hala gelemedim diyorsanız, mutlaka bu eşsiz emeğe gelip görün, anlatın...
BİZ ÇOK ZENGİN ÇOK EMEKTAR BİR MİLLETİZ !

Ama biz okadar  yorulduk ki ... Artık bir çayı- kahveyi hakettik diyerek, hemen karşı binadaki Fransız cafesine  kendimizi  attık...
SİZDE BUYURMAZMISINIZ ?


2 yorum:

  1. Ne kadar güzel,her detaya önem verilmiş.Gezilmeye değer görünüyor.
    Dostlukla...

    YanıtlaSil
  2. Çok haklısın ..
    insan saygıyla eğiliyor her bir obe karşısında.
    Mutlaka sabah erkenden gidin, akşam olmadan çıkılmıyor :=))
    yada biz hiç bir şeyi atlamak istemedik...
    MÜKEMMELDİ ÇÜNKÜ ..

    SEVGİLER..

    YanıtlaSil